Kira Sözleşmelerinde Depozito (Güvence Bedeli)

Depozito (Güvence Bedeli) Nedir?

Depozito, kira sözleşmesi süresince kiracının kiralanana verdiği zararları, kiralananın aidatı, abonelikleri (elektrik, su, doğalgaz faturası borcu) vs. hususlar kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi ihtimaline karşılık kiraya verene gösterdiği bir teminat türüdür. Uygulamada kira sözleşmesi yapılırken kiracılardan genellikle depozito (güvence bedeli) istenmektedir.

Konut ve çatılı işyeri kiralarında depozito verilmesi hakkında usul ve esaslar Türk Borçlar Kanununun 342. maddesinde “Kiracının güvence vermesi” başlığı altında belirlenmiştir.

Kira Sözleşmelerinde Depozito (Güvence Bedeli) Belirlenmesi Zorunlu Mudur?

Kanun koyucu kira sözleşmesinin sona ermesiyle kiraya verenin uğrayabileceği zarar ihtimaline yönelik olarak depozito bir başka deyişle güvence bedelinin taraflarca kararlaştırılabileceğini belirtmiştir. Ancak kira sözleşmelerinde güvence bedeli belirlenmesi hususunda bir zorunluluk yoktur. Taraflar depozito verilmeden kira sözleşmesi yapılmasını da pek tabii kararlaştırabilirler.

Kira Sözleşmelerinde Depozito Miktarı En Fazla Ne Kadar Olabilir? Üst Sınır Var Mıdır?

Depozito miktarını kural olarak taraflar serbestçe belirleyebilirler. Ancak konut ve çatılı işyeri kiralarında, bu kira sözleşmesi türünde kiracının daha zayıf taraf olmasına bağlı olarak, kanun koyucu tarafından bir sınırlandırma getirilmiştir. Buna göre; konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmeyle kiracıya güvence verme borcu getirilmişse, bu güvence üç aylık kira bedelini aşamaz. 

Depozito Sadece Para Olarak Mı Kararlaştırılabilir?

Olağan olarak kira sözleşmelerinde depozito olarak belirli bir miktar para ödenmesi kararlaştırılmaktadır. TBK m.342’de depozitonun kıymetli evrak verilmek suretiyle de kararlaştırılabileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda uygulamada güvence bedeli olarak bono düzenlendiğine de rastlanılmaktadır. Ancak depozitonun başkaca ekonomik değeri olan ayın veya hak olarak belirlenmesi de elbette mümkündür.

Belirlenen Depozito Kime Verilmelidir? Nereye Yatırılmalıdır?

Güvence olarak para veya kıymetli evrak verilmesi kararlaştırılmışsa kiracı, kiraya verenin onayı olmaksızın çekilmemek üzere, parayı vadeli bir tasarruf hesabına yatırır, kıymetli evrakı ise bir bankaya depo eder. Ancak uygulamada genellikle kiracıların depozitoyu kiraya verene verdiği görülmektedir. Bunun sonucunda ise kiracının; kiralananda hiçbir zarar olmamasına ve kira sözleşmesinden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen depozitoyu iade alamadığı durumlarla karşılaşılmaktadır.

Depozitonun kiraya verene teslim edilmesi, depozitonun değerinin korunması hususunda da sorunlara sebebiyet verebilecektir. Dolayısıyla tarafların kararlaştırdıkları güvence bedelini ortak açtıkları bir vadeli banka hesabına yatırmaları; ilerleyen süreçte ortaya çıkabilecek uyuşmazlıkları büyük ölçüde engelleyecek ve iki tarafında lehine olacaktır.

Kira Sözleşmelerinde Depozito İadesinin Şartları Nelerdir?

Kiracının depozitonun iadesini talep edebilmesi için öncelikle kira sözleşmesi usulüne uygun bir şekilde sona ermiş olmalıdır. Kira sözleşmesinin sona ermesi ile; kiraya veren (mümkünse kiracı ile birlikte), kiralananı kontrol etmeli ve kiralanana ilişkin herhangi bir zarar/borç olup olmadığını incelemelidir. Kiracı kiralanandaki olağan yıpranma ve eskimelerden sorumlu değildir.

Kiralananın kontrolü ve incelenmesi tamamlandıktan sonra bu hususta bir tutanak tutulması (kiralananın anahtarının usulüne uygun olarak teslim edildiği de mutlaka belirtilmelidir) ileride oluşabilecek uyuşmazlıklar açısından büyük önem arz etmektedir.

Kiralananda herhangi bir zarar, hasar, kiralanana ait aidat, abonelik borcu vs. kiraya verenin zarar görmesine neden olacak bir hususun bulunmaması durumunda (kiralananda  zarar/borç varsa kalan güvence bedeli iade edilmelidir) kiracı tarafından verilen depozitonun iade edilmesi gerekir.

Depozitonun banka hesabına yatırılması halinde; banka, güvence bedelini ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesiyle ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilir. Kiraya veren, kira sözleşmesinin sona ermesini izleyen üç ay içinde kiracıya karşı kira sözleşmesiyle ilgili bir dava açtığını veya icra ya da iflas yoluyla takibe giriştiğini bankaya yazılı olarak bildirmemişse banka, kiracının istemi üzerine güvenceyi geri vermekle yükümlüdür.

Depozitonun İadesi Ne zaman Yapılmalıdır?

Kira sözleşmesi hukuki olarak sona ermediği müddetçe kiraya verenin depozitoyu iade etme yükümlülüğü yoktur. Kiralananın tahliyesi ve usulüne uygun olarak kiralananın anahtarının kiraya verene teslimi ile kira sözleşmesi sona erecektir.

Kira sözleşmesi sona erdiğinde kiraya verenin, kiralananı makul bir süre içerisinde kontrol etmesi gerekir. Kiralananda olağan dışı bir zarar ve kiracıdan kaynaklı olarak kira bedeli, abonelik, aidat vs. bir borç bulunmuyorsa depozito iade edilmelidir.

Kiraya Veren Depozitodan Kesinti Yapabilir Mi?

Kiralananda olağan yıpranmayı aşacak ölçüde bir zararın bulunması durumunda kiracının verdiği depozitodan bu zarar tutarı mahsup edilecektir. Ancak depozitonun banka hesabına yatırılması halinde; banka, güvence bedelini ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesiyle ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak verebileceği için kiracının buna rızası olmadığı takdirde kiraya veren kesinleşmiş bir mahkeme kararı veya icra takibi olmadığı sürece depozitodan herhangi bir kesinti yapamayacaktır.

Depozitoyu bankaya yatırmayarak kiraya verene teslim eden kiracıların uygulamada haksız olarak depozitodan kesinti yapılmasıyla ilgili olarak sorun yaşadığı görülmektedir. Bu konuda kiracı depozitodan yapılan kesintinin haksız olduğunu düşünüyorsa dava yoluna başvurmalıdır.

Depozito Kiradan Mahsup Edilebilir Mi?

Depozitoyu kiraya verenden alamayacağını düşünerek veya başka bir nedenle kiracılar son bir ya da birkaç kira bedelini ödemeden kiralananı tahliye etmektedir. Ancak yerleşik Yargıtay uygulaması gereğince; kiracı, kira ilişkisi devam ettiği sürece depozitoyu kira bedeline mahsup edemez. Dolayısıyla kiracı, sözleşme süresince bütün kira bedellerini ödemelidir. Aksi takdirde ilerleyen süreçte kiraya verence kira bedelinin ödenmediği gerekçesiyle icra takibi başlatılabilecek veya dava açılabilecektir. Burada belirtmemiz gerekirse; kiraya veren, kiracının kira bedelini ödememesi durumunda sözleşme sonunda depozitodan ödenmeyen kira bedelini mahsup edebilecektir. Fakat depozitonun bankada bulunması durumunda kesinleşmiş icra takibi veya mahkeme kararının bulunması gerekmektedir.

Depozitonun İadesi Güncel Kira Bedeli Üzerinden Mi Yoksa İlk Kira Bedeli Üzerinden Mi Olur?

Kira sözleşmelerinde depozito miktarı belirlenirken genellikle kira bedeli üzerinden kararlaştırılmaktadır. Ancak depozitonun kiraya verene teslim edilmesi durumunda, depozitonun iadesi sırasında, söz konusu güvence bedelinin değer kaybı yaşaması nedeniyle uyuşmazlıklar çıkabilmektedir. Bu kapsamda depozitonun ortak vadeli banka hesabına yatırılması ya da yabancı para (ABD Doları, Euro) üzerinden belirlenmesi bu sıkıntıların önemli ölçüde önüne geçecektir. Ancak somut olaya göre değişmekle birlikte aksi kararlaştırılmadıkça depozito, kiracıya güncel kira bedeli üzerinden veya değer kaybı da eklenerek iade edilmelidir.

Depozito İadesi Tutarı Nasıl Hesaplanır? Faiz İstenebilir Mi?

Kira sözleşmesi sona erdiğinde depozito iadesi tutarı şu şekilde belirlenmelidir: Kiracının kira sözleşmesinin başında depozitoyu kiraya verene teslim etmişse sözleşme sonlandığında, aksi kararlaştırılmamışsa, depozito tutarına kira süresince, ilgili yıllara ait mevduat faizi eklenerek bir hesaplama yapılmalıdır. Depozitonun döviz veya Türk Lirası olarak belirlenmesi halinde de aynı hesaplamanın yapılması gerektiği kanaatindeyim. Taraflar elbette depozitonun başka bir hesaplama yöntemi ile iade edileceğini kararlaştırabilirler. Kiraya verenin aksi kararlaştırılmamasına rağmen özellikle uzun süreli kira sözleşmelerinde ilk kira bedeli üzerinden iade yapması hakkaniyete aykırı olacaktır. Ancak uygulamada, kiracıdan sözleşmenin başlangıcında alınan güvence bedelinin; sözleşme sonunda aynı tutar üzerinden iade edildiği görülmektedir.

Depozito Nasıl Geri Alınır? Kiraya Veren Depozitoyu İade Etmezse Ne Yapılır?

Depozitonun kiraya verene teslim edildiği hallerde; kira sözleşmesi usulüne uygun bir şekilde sona ermişse, kiracının kiralanana olağan kullanımı aşacak ölçüde bir zarar vermemesi ve hiçbir borcu bulunmamasına rağmen kiraya veren tarafından depozito iade edilmezse, kiracının icra takibi başlatması veya dava açması gerekecektir.

Depozitonun banka hesabına yatırılması halinde; banka, güvence bedelini ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesiyle ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilir. Kiraya veren, kira sözleşmesinin sona ermesini izleyen üç ay içinde kiracıya karşı kira sözleşmesiyle ilgili bir dava açtığını veya icra ya da iflas yoluyla takibe giriştiğini bankaya yazılı olarak bildirmemişse banka, kiracının istemi üzerine güvenceyi geri vermekle yükümlüdür. Bankaya yazılı olarak başvurulmalıdır.

Depozito İadesi İçin İcra Takibi Hangi Durumlarda Yapılabilir?

Somut durumda depozitonun iadesi için yasal şartların mevcut olmasına rağmen kiraya veren depozitoyu iade etmiyorsa kiracının başvurabileceği hukuki yollardan birisi de ilamsız icra takibi başlatmaktır. Kiracı elinde bir kira sözleşmesi bulunmasa dahi depozitonun iadesi için ilamsız icra yoluna gidebilir. Bu halde de karşımıza iki türlü sonuç çıkacaktır: İlk olarak; Kiraya veren icra takibine itiraz etmezse takip kesinleşecek ve kiraya verenin malvarlığına haciz konulabilecektir. Diğer halde; kiraya verenin icra takibine itiraz etmesi ile takip duracaktır. Ve itirazın kaldırılması veya itirazın iptali davası yoluna gidilmesi gerekecektir.

Kira Sözleşmelerinde Depozito (Güvence Bedeli) ile İlgili Yargıtay Kararları

Depozitonun kira bedelinden mahsubuna karar verilebilmesi için kiralananın tahliye edilmesi ve anahtarının usulünce teslim edilmiş olması gerekir. Kural olarak anahtar teslim edilmediği sürece kiralananın kiracının kullanımında olduğunun kabulü gerekir. Yasal anahtar teslimi bizzat anahtarı kiralayana vermek suretiyle veya tevdi mahalli tayini suretiyle yapılır. Anahtar tesliminin davalı kiracı tarafından yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Kira sözleşmesi halen yürürlükte olup depozitonun kira bedelinden mahsubuna karar verilemeyeceğinden 2012 yılının Ocak Şubat Mart aylarına ilişkin kira bedellerinin depozitodan mahsup edilmeden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.“ (Yargıtay 6. HD., E. 2014/468 K. 2014/739 T. 22.1.2014)

Kira Sözleşmesi Sona Ermeden Depozitonun Kiraya Mahsup Edilemeyeceğine İlişkin Yargıtay Kararı

“Davacı 21.06.2010 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödenmeyen 2010 yılı Nisan ve Mayıs ayı kiraları ile sözleşmedeki muacceliyet şartı gereğince muaccel hale gelen 10 aylık kira alacakları toplamı 7800 TL kira alacağının tahsili ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kiracının kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden itibaren takip tarihine kadar ödemesi gereken kira miktarı takibe konu 2010 yılı Nisan ve Mayıs ayı kiraları ile birlikte 9.100,00 TL olmasına rağmen 8.295 TL kira, 800 TL depozito olmak üzere toplam 9.095,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı borçlu itiraz dilekçesinde depozitonun alacaklıdan talep edilmeyeceğini belirterek yapılan toplam ödeme miktarı olan 9.095 TL içerisinde depozito ödemesini de dahil etmiş ise de sözleşmenin 13. Maddesi gereğince depozitonun tahliye halinde kiralananında meydana gelebilecek zarar ve ziyana karşılık teminat olarak alındığı anlaşılmakta olup depozitonun kiraya mahsup edilemeyeceği açıktır. Bu durumda davalı borçlunun takip tarihi itibariyle ödenmemiş kira alacağı bakımından itirazının kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.” (Yargıtay 6. HD., E. 2014/5746 K. 2014/7840 T. 12.06.2014)

“6098 Sayılı T.B.K.nun 316. (B.K.nun 256) maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı tam bir özenle kullanmak ve aynı kanunun 334. (B.K.nun 266) maddesi gereğince sözleşme sonunda aldığı hali ile kiraya verene teslim etmekle yükümlüdür. Ancak kiracı sözleşmeye uygun olağan kullanma dolayısıyla oluşan eskime ve bozulmalardan sorumlu olmayıp münhasıran kötü kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasardan sorumludur. Davacının kiralananı kullandığı süre ve kullanma amacı gözetildiğinde olağan kullanımdan kaynaklanan yıpranma ve eskimelerin olacağı kuşkusuzdur. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun kiralananın gözden geçirilmesi ve kiracıya bildirme başlıklı 335. maddesinde; “Kiraya veren, geri verme sırasında kiralananın durumunu gözden geçirmek ve kiracının sorumlu olduğu eksiklikleri ve ayıpları ona hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bu bildirim yapılmazsa, kiracı her türlü sorumluluktan kurtulur. Ancak, teslim alma sırasında olağan incelemeyle belirlenemeyecek olan eksikliklerin ve ayıpların varlığı hâlinde, kiracının sorumluluğu devam eder. Kiraya veren, bu tür eksiklikleri ve ayıpları belirlediğinde, kiracıya hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.

Taraflar arasında imzalanan 01.12.2011 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda, uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı kiracı 17.07.2012 tarihli ihtar ile, sözleşmenin feshedilerek anahtarların binanın güvenlik görevlisine bırakıldığını davacıya ihtar ettiği, davacının da bildirilen bu tarihe karşı çıkmadığı anlaşılmakla, bu durumda kiralananın 17.07.2012 tarihinde tahliye edilmiş olduğunun kabulü gerekir.

Sözleşmenin 29. maddesinde, 9000 USD depozito bedeli alındığı, tahliye halinde kira bedelinin ödenmesine ilişkin yükümlülük başta olmak üzere diğer tüm maddelerde yer alan kiracının yükümlülükleri nedeniyle talep, zarar ve ziyanını öncelikle anılan teminattan tahsil etme hakkına sahip olduğu düzenlenmiş olup, taraflar arasında imzalanan sözleşme ile davalı kiracı tarafından 9.000 USD depozito bedeli verildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece kiraya verenin hasara ilişkin iddiaları değerlendirilmemiş olup, davaya konu taşınmazın tahliye edildiği kabul edilen 17.07.2012 tarihinden sonra 10.08.2012 tarihinde açılan işbu davada kiraya veren kiralananın hasarlı olduğunu belirtmekle, davacı kiracıya makul sürede hasarın bildirildiğinin kabul edilmesi gereklidir. Bu durumda, davalı ödediği depozito bedeli nedeniyle takas mahsup talebinde bulunmuş olmakla; davacının hasar yönünden sunduğu delilleri toplanarak davalının hasara ilişkin borcu olup olmadığı konularında inceleme yapılmalı; bundan sonra, Mahkemece kiraya veren lehine kabul edilen tüm alacak talepleri toplamından depozito bedeli mahsup edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacı tarafından depozito bedeline ilişkin takas ve mahsup talebi kabul edilmediğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 3. HD., E. 2017/13231 K. 2019/1657 T. 27.2.2019)

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, imzalanan protokol gereğince talep edilen ve depozito olarak ödenmesi gerektiği belirtilen miktarın, kira alacağı olup olmadığına ilişkindir. Mahkemece söz konusu meblağın 15.05.2012-15.05.2015 tarihlerinde kira sözleşmesine mahsup edileceğinden bahisle kira alacağı olduğu kabul edilmiştir. Depozito (güvence bedeli)’nun sözleşme gereğince uğranılacak zararların garanti altına alınması ve karşılanması için taraflarca öngörülebileceği gibi, taraflar ileride ödenmesi gereken, kira bedellerinin, teminat altına alınması için de depozito ödenmesini sözleşmede kararlaştırabilirler. Bu durumda depozitonun, kira alacağı niteliğinden olduğu kabul edilemez. Taraflarca imzalanan sözleşmede kira talep edilebilecek dönemin başlangıcı 15.05.2012 tarihi olarak kararlaştırılmış, olup, depozitonun bu tarihten itibaren, faturalandırılarak, aylık olarak kira bedeline mahsup edileceğinin kararlaştırıldığına göre, bu tarihten önce sözleşme gereğince 03.06.2009-03.01.2010 tarihleri arasında ödenmesi gereken ve süresinde ödenmeyen depozito bedellerinin talep edilmesi mümkün ise de, söz konusu alacak, kira alacağı olmadığından, davalının temerrüdü gerçekleştiğinden bahisle tahliyesine karar verilmesi doğru değildir.(Yargıtay 6. HD., E. 2012/3226 K. 2012/5995 T. 16.4.2012)

“Davalının sözleşmenin 12. maddesi gereğince alınan depozitoya yönelik istemi yönünden ise; Kira sözleşmelerinde depozitonun (Güvence Bedelinin) tek amacı ve fonksiyonu, kiraya verenin alacaklarına karşılık bir güvence teşkil etmesidir. Kira Depozitosu sözleşme ile herhangi bir alacağa özgülenmediği durumda kiralayanın kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü alacağını temini için verilmiş olduğunun kabulü gerekir. Kiracının kira ilişkisi sona erdiğinde herhangi bir borcu yok ise depozito olarak alınmış paranın iadesi gerekir.  (3. HD., E. 2003/271, K. 2003/1640, 24.2.2003 tarihli kararı)

Somut olayda taraflar arasındaki kira sözleşmesinin 12. maddesinde “Onbin lira alındı. Tahliye ettiğinde kiracıya verilecektir.” ibaresine yer verilmiştir. Davacı tarafından söz konusu bedelin depozito olduğu iddia edilmiştir. Mahkemece de söz konusu bedelin depozito bedeli olduğu kabul edilmiştir. Davalı tarafından da, davacıdan kira alacağı olduğundan bahisle depozito bedelinin iadesi istenemeyeceğini ileri sürülmüştür. Nitekim mahkemece de kira alacağının bir kısmı, sözleşmenin 8. maddesi gereğince bir aylık kira parası olarak alınan depozitodan düşülmüş, ancak 12.madde ile alınan depozitonun neye ilişkin olduğu yazılı olmadığından kira alacağına güvence oluşturmadığından alacağa mahsup edilmemiştir. Yukarıda belirtilen nedenlerle mahkemenin davalının kira alacağının alınan depozitoya mahsup edilemeyeceğine ilişkin gerekçesi isabetli değildir. Mahkemece davalının kira alacağı üzerinde durularak, belirlenecek kira alacağı depozito alacağından mahsup edilerek kalan miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” (Yargıtay 6. HD., E. 2013/5349 K. 2013/16244 T. 4.12.2013)

Kira Hukukunda Depozito (Güvence Bedeli) ve Depozitonun İadesi ile İlgili Sık Sorulan Sorular

Depozito Kiradan Düşülür Mü?

Hayır. Depozito, kiracının kira süresi boyunca kiralananı olağan bir şekilde kullanmaması ve kiraya vereni zarara uğratması ihtimaline karşılık alınan bir bedeldir. Kiracının kiralananı olağan ve gereği gibi kullanıp kullanmadığı hususu ise sözleşmenin sona ermesi ile tespit edilebilecektir. Dolayısıyla kiracının kiralanandan çıkmadan önceki birkaç ayı depozito tutarına mahsup etmesi hukuka uygun değildir.

Kiracı Erken Çıkarsa Depozito Alabilir Mi?

Kiracı kararlaştırılan süreden önce veya usulüne uymaksızın kiralananı terk ederse belli bir süre daha kira bedelini ödemekle yükümlüdür. Yani kiraya veren kiracından makul bir süre daha kira bedelini talep edebilecektir. Fakat bu kiralanandan erken çıkan kiracının hiçbir şekilde depozito talep edemeyeceği anlamına gelmemektedir. Somut duruma göre kiracının erken tahliyeye rağmen depozitonun tam veya kısmi olarak iadesini alabilmesi mümkündür.

Depozito Son Kira Yerine Sayılır Mı?

Hayır, sayılmaz. Kiracı kira sözleşmesi devam ettiği süre boyunca tüm aylara ait kira bedellerini ödemekle yükümlüdür.

Kira Depozitosu Çıkarken Nasıl Hesaplanır?

Kiracı çıkarken depozito; taraflarca aksi kararlaştırılmadığı takdirde, ödenen depozito tutarına mevduat faizi de eklenerek hesaplanmalıdır.

Kiracı Evden Çıkarken Depozitoyu Nasıl Alır?

Kiracı evden çıkarken öncelikle kira sözleşmesinin usulüne uygun olarak sonlandırıldığından emin olmalı, daha sonra kiralananın anahtarını kiraya verene teslim etmelidir. Bu teslim anı mutlaka tutanak altına alınmalıdır. Ardından kiraya verenin kiralananda olağan dışı bir kullanım ve zarar olmadığını beyanı ile depozitonun iadesi talep edilmelidir.

Kiraya verenin depozitoyu iade etmemesi halinde ise icra takibi ve/veya dava yollarına başvurulabilir. Ayrıca depozitonun bankaya teslim edilmesi halinde yukarıda ayrıntılı olarak açıkladığımız şartlarla geri alınabilecektir.

Kiracı Evin Anahtarını Teslim Etmeden Depozitonun İadesini Talep Edilebilir Mi?

Kira depozito iadesi; kira sözleşmesinin kanunda belirtilen sebeplere dayanarak sona ermesi üzerine kiracı tarafından kiralananın anahtar teslimi ve yapılan kontrolün ardından yapılmalıdır. Dolayısıyla evin anahtarını teslim etmeyen kiracının depozitonun iadesini talep etme hakkı yoktur.

Av. Oktay Altunkaya

Önceki İçerikKat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi
Sonraki İçerikHakaret Suçu ve Cezası