Yakalama nedir? Yakalananın hakları nelerdir? Yakalamaya itiraz edilebilir mi?

YAKALAMA NEDİR?

Ceza Muhakemesi Kanununun 90. ve devamı maddelerinde düzenlenen yakalama tedbiri, devletin bireylerin temel hak ve özgürlüklerini tam ve gereği gibi koruyabilmesi, toplumun adalet inancına olan güveninin sağlanması, bu arada bireylerin bir toplum olabilme bilinciyle hareket ederek olağan hayatlarında karşılaştıkları suç konusu olay, davranış ve tutumlara karşılık duyarsız kalmayarak yasal sınırlar çerçevesinde gerekli tepki ve cevabı gösterebilmeleri gibi amaçlarla kanun koyucu tarafından düzenlenmiş bir koruma tedbiridir. Ancak söz konusu düşüncelerle düzenlenen bu kurum, keyfi  olarak ve belirli yasal şartlar sağlanmadan hukuka aykırı olacak bir şekilde uygulanması halinde, adalet ilkesinin bir gereği olarak oluşturulan bu müessese, oluşturulma amacına büyük aykırılıklar teşkil edecek şekilde hak ihlallerinin meydana gelmesine sebebiyet verecek,bir başka hukuka aykırı bir hal, durum oluşturacaktır.

Yakalama adli ve idari yakalama olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Suç şüphesi sebebiyle yapılan yakalamalar adli yakalamalardır. Ancak henüz bir suç şüphesi bulunmaksızın kamu düzeninin korunması veya kişilerin mevcut bir tehlikeye maruz kalmaları veya sebep olmaları hallerinde geçici olarak yakalanıp özgürlüklerinin sınırlandırılması önleme yakalamasıdır. Bu kapsamda yakalama; kamu güvenliğine, kamu düzenine veya kişinin vücut veya hayatına yönelik var olan bir tehlikenin giderilmesi için denetim altına alınması gereken veya suç işlediği yönünde hakkında kuvvetli iz, eser, emare ve delil bulunan kişinin gözaltına veya muhafaza altına alma işlemlerinden önce özgürlüğünün geçici olarak ve fiilen kısıtlanarak denetim altına alınmasını ifade eder.

Yakalama, şüphelinin özgürlüğünün sınırlandığı anda başlar ve kolluk tarafından durumun Cumhuriyet Savcısına bildirilmesi üzerine savcının emri gereğince gözaltına alma veya serbest bırakmaya kadar devam eder.

KİMLER YAKALAMA  YAPABİLİR?

Herkesin Sahip Olduğu Yakalama Yetkisi: Ceza Muhakemesi Kanunu suç işlendiği yönünde bir şüphenin varlığı ve belirli şartların bulunması halinde kişilerin kamu görevlisi(polis, bekçi, jandarma vs.) olup olmadığına bakılmaksızın herkesin(bütün vatandaşlar, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan bireyler vs.) yakalama işlemini yapabileceğini belirtmiştir. Bu bağlamda aşağıda belirtilen hallerden herhangi birinin bulunması durumunda herkes yakalama işlemini yapabilir.

  1. Kişiye suçu işlerken rastlanması.
  2. Suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması.

Herkesin yakalama yapabildiği durumlar, kişiyi özgürlüğünden yoksun kılma suçu açısından bir hukuka uygunluk nedeni oluşturur. Orantılı, makul ve yakalama için gerekli olması hallerinde yakalanan kişiye karşı cebir kullanılması da hukuka uygundur. Ancak meşru savunma durumu dışında, yakalanan şahsa karşı silah kullanılamaz.

Kolluğun Yakalama Yetkisi: Herkes tarafından yakalama yapılabilen durumlarda kolluğunda suç faillerini yakalayabilmesi mümkündür. Kolluk görevlilerinin(polis, bekçi, jandarma vs.) bu durum dışında yakalama yetkisine sahip olduğu başkaca hallerde mevcuttur. Bu halleri açıklamamız gerekirse:

  1. Gecikmesinde sakınca bulunan ve Cumhuriyet savcısına veya derhâl âmirlerine müracaat imkânı olmayan hâllerde; hakkında yakalama emri düzenlenmesi veya tutuklama kararı verilmesi gereken kişileri ya da suçüstü hâlinde veya gecikmesinde sakınca bulunan diğer hâllerde suç işlendiğine veya suça teşebbüs edildiğine dair haklarında kuvvetli iz, eser, emare ve delil bulunan şüphelileri,
  2. Kolluk kuvvetinin kanun ve usul dairesinde verdiği emre itaatsizlik edenleri ve aldığı tedbirlere uymayanları,
  3. Görev yaparken mukavemette bulunan veya görevinden alıkoymak maksadıyla kolluk kuvvetine zorla karşı koyan ve yakalanmadıkları taktirde hareketlerine devam etmeleri ihtimali bulunan kişileri,
  4. Haklarında yetkili mercilerce verilen yakalama emri, yakalama ve tutuklama kararı bulunanları veya kanunla istenilen bir mükellefiyeti yerine getirmedikleri için yakalanması gerekenleri,
  5. Uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri alan, satan, bulunduran veya kullananları,
  6. Halkın rahatını bozacak veya rezalet çıkaracak derecede sarhoş olanları veya sarhoşluk hâlinde başkalarına saldıranları,
  7. Halkın huzur ve sükûnunu bozanlardan, yapılan uyarılara rağmen bu hareketlerine devam edenlerle, başkalarına saldırıya yeltenenleri ve kavga edenleri,
  8. Bir kurumda tedavi, eğitim ve ıslahı için kanunlarla belirtilen esaslara uygun olarak, alınan tedbirlerin yerine getirilmesi amacıyla toplum için tehlike teşkil eden akıl hastası, uyuşturucu ve uyarıcı madde veya alkol tutkunu, serseri veya hastalık bulaştırabilecek kişileri,
  9. Haklarında mahkemece çocuk bakım ve yetiştirme yurtlarına veya benzeri resmî veya özel kurumlara yerleştirilmesine veya yetkili merci önüne çıkarılmasına karar verilen çocukları,
  10. Usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren veya hakkında sınır dışı etme veya geri verme kararı alınan kişileri kolluk görevlileri yakalayabilir.

ÇOCUKLAR BAKIMINDAN YAKALAMA TEDBİRİ UYGULANABİLİR Mİ?

Gerçekleştirilen eylem tarihinde oniki yaşını doldurmamış olanlar ile onbeş yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler suç nedeni ile yakalanamazlar. Bu kişiler ancak kimlik ve suç tespiti amacı ile yakalanabilir. Oniki yaşını doldurmuş, fakat onsekiz yaşını doldurmamış olanlar suç sebebi ile yakalanabilirler.

ŞİKAYETE BAĞLI SUÇLARDA YAKALAMA YAPILABİLİR Mİ?

Şikayete bağlı suçlar; suç konusu eylem hakkında şikayet hakkına sahip kişiler tarafından herhangi bir şikayette bulunulmadıkça soruşturulamayan suçlardır. Bu anlamda şikayete tabi suçlara ilişkin olarak hiç  kimse yakalama işlemi yapamaz. Ancak kanun bu duruma bir istisna getirerek; “Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı olmakla birlikte, çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malûllük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlenen suçüstü hallerinde kişinin yakalanması şikâyete bağlı değildir.” demiştir. Bu sebeple söz konusu hallerde herkes şikayete bağlı olmaksızın yakalama işlemi yapabilir.

YAKALAMA İŞLEMİNİN ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Müzekkeresiz yakalama: Herkes tarafından(herhangi bir vatandaş, yabancı vs.) ve kolluk görevlilerince yetkili makamların iznine ihtiyaç duyulmaksızın, eylemin niteliği ve haline göre bireyin özgürlüğünün geçici olarak sınırlandırılması amacıyla yapılan bir yakalamadır.

Müzekkereli Yakalama(Yakalama emri/kararı):

Sulh Ceza Hakimliği Yakalama Emri Düzenleyebilir; Soruşturma evresinde çağrı üzerine gelmeyen veya çağrı yapılamayan şüpheli hakkında, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından yakalama emri düzenlenebilir. Ayrıca, tutuklama isteminin reddi kararına itiraz halinde, itiraz mercii tarafından da yakalama emri düzenlenebilir.

Cumhuriyet savcısı veya Kolluk Yakalama Emri Düzenleyebilir: Yakalanmış iken kolluk görevlisinin elinden kaçan şüpheli veya sanık ya da tutukevi veya ceza infaz kurumundan kaçan tutuklu veya hükümlü hakkında Cumhuriyet savcıları ve kolluk kuvvetleri de yakalama emri düzenleyebilirler(CMK m. 98/2). Hükümlü, hapis cezası veya güvenlik tedbirinin infazı için gönderilen çağrı kâğıdının tebliği üzerine on gün içinde gelmez, kaçar ya da kaçacağına dair şüphe uyandırırsa, Cumhuriyet savcısı yakalama emri çıkarır. Kasten işlenen suçlarda üç yıl, taksirle işlenen suçlarda ise beş yıldan fazla hapis cezasının infazı için doğrudan yakalama emri çıkarılır.(CGTİHY m.19)

Mahkeme Yakalama Emri Düzenleyebilir: Kovuşturma evresinde kaçak sanık hakkında yakalama emri re’sen veya Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim veya mahkeme tarafından düzenlenir.

YAKALAMA İŞLEMİ NASIL YAPILIR? YAKALANANIN HAKLARI NELERDİR?

Yakalama ile kişinin özgürlüğü geçici bir süre sınırlandırılır. Usulüne uygun bir şekilde yapılan yakalama işlemi bir hukuka uygunluk nedenidir. Peki usulüne uygun bir yakalama nasıl olacaktır? Yönetmelik hükümleri uyarınca; yakalanan kişinin kaçmasını, kendisine veya başkalarına zarar vermesini önlemek amacıyla kaba üst araması yapılarak, silâh ve bunun gibi unsurlardan arındırılması sağlanır. Yakalama sırasında suçun iz, emare, eser ve delillerinin yok edilmesini veya bozulmasını önleyecek tedbirler alınır.

Yakalanan kişiye, suç ayrımı gözetilmeksizin yakalama sebebi ve hakkındaki iddialar ile susma ve müdafiden yararlanma, yakalanmaya itiraz etme hakları ile diğer kanunî hakları ve itiraz hakkını nasıl kullanacağı, herhâlde yazılı, bunun hemen mümkün olmaması hâlinde sözlü olarak derhâl bildirilir.

Kolluk kuvveti tarafından yapılan yakalama hâlinde işlem, yakalanan kişi ve uygulanan tedbirler derhâl Cumhuriyet savcısına bildirilir.

Yakalamadan ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin emirden, yakalananın bir yakınına veya belirlediği bir kişiye Cumhuriyet savcısının emriyle gecikmeksizin haber verilir. 

Yakalama işlemi bir tutanağa bağlanır. Bu tutanağa yakalananın, hangi suç nedeniyle, hangi koşullarda, hangi yer ve zamanda yakalandığı, yakalamayı kimlerin yaptığı, hangi kolluk mensubunca tespit edildiği, haklarının tam olarak anlatıldığı açıkça yazılır, bu tutanağın bir sureti yakalanan kişiye verilir. Bu kişiye ayrıca haklarının yazılı olarak bildirildiğini ve kendisi tarafından da bu hususun anlaşıldığını belirten bu Yönetmeliğe ekli “Yakalama ve Gözaltına Alma Tutanağı Şüpheli ve Sanık Hakları Formu” (EK-A) tanzim edilerek imzalı bir örneği verilir.

Suç işlerken rastlanması veya suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması ihtimalinin bulunması veya hemen kimliğini belirleme imkânının bulunmaması nedeniyle başkaları tarafından yakalanıp kolluk görevlilerine teslim edilen veya bu hâllerde kolluk görevlilerince yakalanan ya da haklarında tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde; Cumhuriyet savcısına veya âmirlerine derhâl başvurma imkânı bulunmaması sebebiyle kolluk görevlilerince yakalanan kişi ve olay hakkında Cumhuriyet savcısına hemen bilgi verilerek, emri doğrultusunda işlem yapılır. Cumhuriyet savcısı tarafından verilen sözlü emir, en kısa zamanda yazılı hâle dönüştürülerek mümkün olması hâlinde en seri iletişim vasıtasıyla ilgili kolluğa bildirilir; aksi hâlde ilgili kolluk görevlilerince alınmasına hazır edilir. Ancak,kolluk görevlisi emrin yazılı hâle getirilmesini beklemeden sözlü emrin gereğini yerine getirir.

Yakalanan kişi, Cumhuriyet savcısının emri ile serbest bırakılmazsa, soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınır.

Muhafaza altına alınmak amacıyla yakalanan kişiler hakkında da bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulandıktan sonra, yakalama sebebi, yakalamaya itiraz etme hakkı ve bu hakkı nasıl kullanacağı derhâl bildirilir. Bu kişilerden ıslah veya tedavi kurumuna götürülmesi gerekenlerin ilgili kurumlarca teslim alınmaları sağlanır. Teslim alınmaması hâlinde, durum bir tutanakla tespit edilir ve tutanağın bir sureti mülkî amire gönderilir.

YAKALANANIN YAKINLARINA HABER VERİLİR Mİ?

Yakalanan kişinin;

  1. Kendisi ile birlikte bir kişi varsa bu kişi vasıtasıyla,
  2. Suçun işlendiği veya yakalandığı yerde ikâmet ediyorsa ve haber vereceği yakınının telefon numarasını biliyorsa ya da kolluk vasıtasıyla sair suretle tespit edilebiliyorsa, telefon ile,
  3. Haber vereceği yakınının telefon numarasını bilmiyorsa ilgili yer kolluğu vasıtasıyla,
  4. Konutu suç yeri dışında ise telefonla veya kişinin adresinin bulunduğu yerle ilişki kurulmak suretiyle yakalandığı Cumhuriyet savcısının emriyle gecikmeksizin bir yakınına veya belirlediği bir kişiye haber verilir.

Yakalanan kişi yabancı ise, yazılı olarak karşı çıkmaması hâlinde, durumu vatandaşı olduğu ülkenin büyükelçiliği veya konsolosluğuna haber verilir.

Muhafaza altına alınmak amacıyla kişinin yakalandığı, istediği kanunî yakınlarına derhâl bildirilir.

YAKALANAN SAĞLIK KONTROLÜNDEN GEÇİRİLİR Mİ?

Yakalanan kişinin gözaltına alınacak olması veya zor kullanılarak yakalanması hâllerinde hekim kontrolünden geçirilerek yakalanma anındaki sağlık durumu belirlenir. Tıbbî muayene, kontrol ve tedavi, adlî tıp kurumu veya resmî sağlık kuruluşlarınca yapılır. Hekim raporu üç nüsha hâlinde düzenlenir. Kolluk görevlileri tarafından, hekim raporunu verecek birime, yakalananın nezarethaneye giriş raporu mu, yoksa çıkış raporu için mi getirildiği yazılı olarak bildirilir. Yakalama veya nezarethaneye giriş raporunun bir nüshası raporu tanzim eden sağlık kuruluşunda saklanır, ikinci nüshası gözaltına alınana, üçüncü nüsha ise soruşturma dosyasına eklenmek üzere ilgili kolluk görevlisine verilir.

Hekim muayene esnasında 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 94 üncü maddesinde belirtilen işkence, 95 inci maddesinde belirtilen neticesi sebebiyle ağırlaşmış işkence ve 96 ncı maddesinde belirtilen eziyet suçlarının işlendiği yolunda herhangi bir bulguya rastlaması hâlinde, keyfiyeti derhâl Cumhuriyet savcısına bildirir. Bu durumda Ceza Muhakemesinde Beden Muayenesi, Genetik İncelemeler ve Fizik Kimliğin Tespiti Hakkında Yönetmeliğin 7 ve 8 inci maddesine göre işlem yapılır.

Hekim ile muayene edilen şahsın yalnız kalmaları, muayenenin hekim hasta ilişkisi çerçevesinde yapılması esastır. Ancak, hekim kişisel güvenlik endişesini ileri sürerek muayenenin kolluk görevlisinin gözetiminde yapılmasını isteyebilir. Bu istek belgelendirilerek yerine getirilir. Bu durumda gözaltına alınan kişinin talebi hâlinde müdafiî de muayene sırasında gecikmeye neden olmamak kaydıyla hazır bulunabilir.

Kadının muayenesi, talebi hâlinde ve olanaklar elverdiğinde bir kadın hekim tarafından yapılır. Muayene edilecek kadının talebine rağmen kadın hekimin bulunmaması halinde, muayene sırasında hekim ile birlikte sağlık mesleği mensubu bir kadın personelin bulundurulmasına özen gösterilir.

YAKALANAN KİŞİ NEZARETHANEYE KONULMADAN ÖNCE NELER YAPILIR?

Gözaltı birimine getirilen kişi hakkında aşağıdaki hükümler uygulanır:

  1. Nezarethaneye veya zorunlu hâllerde bu amaca tahsis edilen yerlere konulmadan önce usulünce aranır. Kadının üst veya vücudunun aranması, bir kadın görevli veya bu amaçla görevlendirilecek diğer bir kadın tarafından yapılır.
  2. Kendisine zarar verebilecek kemer, kravat, ip, kesici ve delici alet gibi nesnelerden arındırılır.
  3. Üzerinden çıkan eşya ve para muhafaza altına alınır. Paranın nev’i, seri numarası ve miktarı, eşyanın vasıfları ve markasını belirten bir tutanak düzenlenir ve bu tutanağın bir sureti üstü aranan kişiye verilir.

YAKALANAN KİŞİYE KELEPÇE TAKILABİLİR Mİ?

Yakalanan veya tutuklanarak bir yerden başka bir yere nakledilen kişilere kelepçe takılması kural olarak yasaktır. Çünkü hakkında kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü bulunmayan bir bireye, sanki kesin olarak suçlu olduğu daha kovuşturma aşaması sona ermeden belliymiş gibi bir görüntü ortaya çıkarabilmektedir. Bu husus ise anayasal bir ilke olan suçsuzluk karinesine aykırılık oluşturmaktadır. Ceza Muhakemesi kanununa göre Yakalanan veya tutuklanarak bir yerden diğer bir yere nakledilen kişilere, kaçacaklarına ya da kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı hâllerinde kelepçe takılabilir. Yani söz konusu bu hallerden herhangi birisi mevcut değilse, kişiye kelepçe takılması hukuka uygun olmayacaktır.

ÇOCUĞA KELEPÇE TAKILABİLİR Mİ?

Çocuklara zincir, kelepçe ve benzeri aletler takılamaz. Ancak; zorunlu hâllerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından doğabilecek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından gerekli önlem alınabilir.

YAKALANAN KİŞİNİN MAHKEMEYE GÖTÜRÜLME SÜRECİ NASILDIR?

Hâkim veya mahkeme tarafından verilen yakalama emri üzerine soruşturma veya kovuşturma evresinde yakalanan kişi, en geç yirmi dört saat içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılır. Yakalanan kişi, en geç yirmi dört saat içinde yetkili hâkim veya mahkeme önüne çıkarılamıyorsa, aynı süre içinde yakalandığı yer adliyesinde, mevcut değil ise en yakın adliyede kurulu sesli ve görüntülü iletişim sisteminin kullanılması suretiyle yetkili hâkim veya mahkeme tarafından bu kişinin sorgusu yapılır veya ifadesi alınır

YAKALAMAYA İTİRAZ EDEBİLİR MİYİM?

Yakalama işlemine ilişkin Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı, yakalanan kişi, müdafii veya kanunî temsilcisi, eşi ya da birinci veya ikinci derecede kan hısımı, hemen serbest bırakılmayı sağlamak için sulh ceza hâkimine başvurabilir. Yakalanan kişinin dilekçesi yetkili hâkime en seri şekilde ulaştırılır. Sulh ceza hâkimi incelemeyi evrak üzerinde yaparak derhâl ve nihayet yirmi dört saat dolmadan başvuruyu sonuçlandırır. Yakalamanın yerinde olduğu kanısına varılırsa başvuru reddedilir ya da yakalananın derhâl soruşturma evrakı ile Cumhuriyet Savcılığında hazır bulundurulmasına karar verilir.

YAKALAMA KARARINI UYAP VATANDAŞ PORTAL’DA  GÖREBİLİR MİYİM?

Vatandaşlar e-devlet bilgileriyle Uyap Vatandaş Portal’a giriş yaparak dava ve takip dosyaları ile ilgili olarak bilgi ve belgelere ulaşabilmektedir. Kovuşturma aşamasında olan bir ceza dosyasında Uyap Vatandaş Portal üzerinden ilgili dosya içeriğinden haklarında bir yakalama kararı verilip verilmediğini sorgulayabilirler. Ancak Soruşturma aşamasında e-devletten hiçbir şekilde kendilerine yönelik olarak yakalama kararı verilip verilmediği görülemez.

VATANDAŞIN YAKALAMA YAPMA HAKKI İLE İLGİLİ YARGITAY KARARLARI

 “Sanıkların, yakınana ait marketin demir kafesli kısmına girdikleri, kapıyı zorladıkları, ancak gürültüleri farkeden yakınanın komşusu … ve akrabaları … ve …’ın sanıklara müdahale edip yakalamaya çalıştıkları sırada yakınan …’in …tarafından ısırılmak sureti ile diğer yakınanlar … ve …’un ise … tarafından bıçak kullanmak sureti ile basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı olayda; sanıkların eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğu düşünülmeden; Yakalamak isteyen yakınananların herhangi bir resmi görevleri olmadığı halde, 5271 sayılı yasanın 90.maddesindeki “Suçüstü halinde herkesin geçici olarak yakalama yapabileceğine “cevaz veren düzenlemeye ve kamu görevlisinin tanımını içeren 5237 sayılı yasanın 6/1-c maddesine yanlış anlam yükleyip,sanıklar aleyhine kıyas yapmayı yasaklayan evrensel ceza hukuku ilkesine ve bu ilkenin ceza kanunumuzdaki yansıması olan “Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler, kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.” şeklindeki 5237 sayılı yasanın 2.maddesinin 3.fıkrasına aykırı şekilde eylemin görevi yaptırmak için direnme olarak yanılgılı şekilde vasıflandırılması, BOZMA nedenidir.”(Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 10.07.2014 tarihli ve 2011/19253 E., 2014/14990 K. sayılı kararı )

“Mağdurun olay gecesi sanığın eşi …f’le onun evinde ilişkiye girdiklerini beyan etmesi, savunma, tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre sanık …’ın, kendi evlerine ait yatak odasında eşi …f ile mağdur …’yi çıplak şekilde yakaladıktan sonra mağdurun kaçmasını engellemek için iple bağlayıp olay yerine çağrılan polislere teslim ettiği anlaşılan olayda sanığın, mağduru kendisine karşı gerçekleştirdiği konut dokunulmazlığının ihlali suçu sırasında yakaladığı, 5271 sayılı CMK’nın 90/1. maddesine göre, kişiye suçu işlerken rastlanması veya suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması hallerinde, herkesin geçici olarak yakalama yapabileceği, buna göre,kendisine karşı gerçekleştirilen eylem sırasında mağdurun kaçmasını engellemek maksadıyla iple bağlayıp polise teslim eden sanığın eyleminde hukuka uygunluk nedeni bulunduğundan, hakkında atılı suçtan beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi, BOZMA nedenidir.”(Yargıtay 14. Ceza Dairesi, 05.10.2017 tarihli ve 2014/11680 E., 2017/4542 K. sayılı kararı )                                                                   

Av. Oktay Altunkaya

Kategori : Ceza Hukuku