Adli Para Cezası Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Adli Para Cezası Nedir?

Adli para cezası, ceza hukukunda sanığın mahkumiyetine karar verilmesi durumunda hakkında verilebilecek yaptırımlardan biridir. Sanığın suç işlediği iddiası ile yapılan yargılama sonucunda mahkeme mahkumiyet, beraat, düşme, ceza verilmesine yer olmadığı, ret kararları verebilir. Muhakeme neticesinde sanığın hukuka aykırı eylemi gerçekleştirdiği mahkemece sabit görülmesi ve hukuki bir engel bulunmaması (hukuka uygunluk nedenleri, şahsi cezasızlık halleri vs.) üzerine; kişiye hapis cezası ve/veya adli para cezası ya da güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümlerin uygulanmasına karar verilir.

Buna göre; söz konusu müessese ile amaçlanan kişiyi gerçekleştirdiği suç konusu eylemin sonucunda belirli bir miktarda para ödemeye mecbur bırakarak cezalandırılmasını sağlamaktır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 52. maddesinde; “Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yedi yüz otuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir.” şeklinde tanımlanmıştır.

Hangi Suçlarda Adli Para Cezasına Hükmedilir?

Ceza Hukuku sistematiği içerisinde bazı suçlarda hapis cezası veya adli para cezasına hükmedilebileceği öngörülmüşken bazı suçlarda hem hapis cezası hem de adli para cezasına hükmedilebileceği belirtilmiştir. Örneğin; Dolandırıcılık (TCK m.157), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (TCK m.188) vs. suçlarda mahkeme sanığın suçu işlediğini sabit görmesi halinde hem hapis cezası hem de adli para cezası verecektir. Bu anlamda mahkemenin takdir hakkı yoktur.

Ancak tehdit (TCK m.106), cinsel taciz (TCK m.105), hakaret (TCK m.125) vs. suç türlerinde mahkemeye hapis cezası veya adli para cezası verebileceği yani bu konuda bir takdir hakkının bulunduğu belirtilmiştir. Bu seçimlik hallerin bulunduğu suç tiplerinde mahkemenin sanığı hapis ve adli para cezasına aynı anda mahkum etmesi mümkün değildir. Yine, sadece adli para cezasına hükmolunabilecek suçlarda bulunmaktadır. Örneğin; TCK m.182/1 gereğince düzenlenen Çevrenin Taksirle Kirletilmesi suçunda mahkeme sanığa sadece para cezası verebilecektir.

Adli Para Cezası Nasıl Hesaplanır? Miktarı Nasıl Belirlenir?

Adli para cezasının hesaplanması ile ilgili hukukumuzda “Gün Hesaplama Yöntemi” benimsenmiştir. Mahkemece sanığın suçlu bulunması halinde adli para cezası; 5 ile 730 gün arasında bir süre için kararlaştırılabilecektir. Ancak somut suç ile ilgili kanun maddesinde özel olarak daha fazla bir gün üzerinden para cezası verilebileceğinin belirlenmesi durumunda hakim özel kanun hükmünü dikkate almalıdır. Örneğin; Bozulmuş veya Değiştirilmiş Gıda veya İlaçların Ticareti suçunda yasa 1500 güne kadar adli para cezası verilebileceğini belirtmiştir. Dolayısıyla mahkeme burada genel kural ile bağlı olmayacak ve 730 günün üzerinde de bir adli para cezasına hükmedebilecektir.

Söz konusu aralıkta bir gün sayısı kişinin dava kapsamındaki kusuru, suçun işleniş biçimi, mağdurun zararı gibi etkenler dikkate alınarak belirlenmektedir. Fakat ilgili kanun maddesi seçimlik olarak hem hapis cezası hem de adli para cezasını öngörmesi durumunda sanığa verilecek adli para cezasının alt ve üst sınırı hapis cezasının alt ve üst sınırı dikkate alınarak belirlenecektir. Örneğin; tehdit suçunun basit halinde kanun hükmünde; “altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.” denmektedir. Burada mahkemenin sanığa adli para cezası vermeyi kararlaştırması halinde en az 5 en fazla 180 gün üzerinden hesaplanacak bir değere hükmedilecektir. Ayrıca kanun maddesinin hapis ve adli para cezası verilmesini seçimlik değil de mecburi olarak belirlemesi durumunda (Örneğin; 10 yıl hapis ve 1000 güne kadar adli para cezası) burada kişiye verilecek adli para cezasının alt sınırı hapis cezasının alt sınırı olmak zorunda değildir.

Kararlaştırılan bir gün karşılığında ise en az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası aralığında bir değer belirlenecektir. Bu aralıkta bir belirlemede bulunurken sanığın ekonomik ve sosyal imkanları, mesleği, çalışma durumu, bakmakla yükümlü olduğu kişi sayısı vs. diğer şahsi halleri de dikkate alınacaktır. Buna göre mahkeme aylık geliri 30.000 TL olan bir kişiye 100 gün ve 100 TL üzerinden bir adli para cezasına hükmedebilecekken (Toplamda 10.000 TL) diğer bir kişiye yine 100 gün ve 20 TL dahilinde (Toplamda 2.000 TL)  bir karar yoluna gidebilecektir. Bu bağlamda yargılama sürecinde hak kaybı yaşamamak adına uzman bir ceza avukatından yardım almanızı öneriyorum.

Hapis Cezasının Adli Para Cezasına Çevrilmesi Nedir?

Kısa süreli hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi mümkündür. Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır. Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;

a) Adlî para cezasına, 

b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,

c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye,

d) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,

e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,

f) Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, Çevrilebilir.

Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez. Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, yukarıda yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.

Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı halinde, adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz. Uygulamada asıl mahkûmiyet, adlî para cezası veya tedbirdir. Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, infaz hâkimliği kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhal infaz edilir. Hükmedilen seçenek tedbirin hükümlünün elinde olmayan nedenlerle yerine getirilememesi durumunda, infaz hâkimliğince tedbir değiştirilir.

Adli Para Cezası Kararı Adli Sicile İşlenir Mi?

Yapılan yargılama sonucunda mahkemenin adli para cezasına hükmetmesi durumunda taraflar somut dosyaya göre itiraz ve istinaf kanun yoluna başvurabilirler. Tarafların karara karşı süresi içerisinde kanun yollarına başvurmaması veya kanun yolu başvurusu neticesinde ret kararı verilmesi ile adli para cezası kararı kesinleşecektir. Kesinleşen para cezası esas olarak mahkumiyet hükmü olması nedeniyle kişinin adli sicil kaydına işlenecektir.

Adli Para Cezası Ertelenebilir Mi?

Türk Ceza Kanununun 51. maddesinde hapis cezalarının ertelenmesi konusunda bir düzenleme yapılmıştır. Erteleme müessesesi kişinin aldığı cezanın nasıl, ne şekilde, hangi araçlarla infaz edileceği konusundadır. Erteleme kararı ile başka bir infaz şekli belirlenerek sanığa verilen hapis cezasının ceza infaz kurumunda çektirilmemesine karar verilebilecektir.  Ancak hapis cezalarının infazı ile ilgili olan erteleme kararının adli para cezalarında uygulanması mümkün değildir. Bir başka deyişle adli para cezalarında TCK m.51 hükmü uyarınca erteleme kararı verilebilmesi mümkün değildir. 

Fakat kanun koyucu adli para cezalarına ilişkin olarak başka düzenlemeler yaparak kişilere bazı imkanlar tanımıştır:

TCK m. 52/4 kapsamında; “Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebilir.” denmiştir. Dolayısıyla sanık mahkeme aşamasında hakimden adli para cezasını ödeme hususunda 1 yıllık süre talep edebilir. Gerekçelerini ileri sürebilir. Mahkemenin kişiye bir yıllık süre vermesi halinde; kişi bir yılın dolması ile kararda belirtilen adli para cezası tutarını ödemek zorundadır.

Adli Para Cezasının Ertelenmesi ile İlgili Yargıtay Kararları

“Suça sürüklenen çocuk hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçundan hükmolunan adli para cezalarının ertelenmesine yasal olanak bulunmadığı halde, netice olarak hükmolunan adli para cezalarının ertelenmesine karar verilmesi hukuka aykırıdır.” (Yargıtay 2. CD., E. 2020/19019 K. 2021/1837 T. 9.2.2021)

“Her üç suçtan mahkumiyet hükmü kurulduktan sonra verilen erteleme kararının hırsızlık suçunu da kapsadığı gözetilerek yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK uygulamasına göre belirlenen adli para cezasının ertelenmesi mümkün olmadığı halde sanık hakkında verilen adli para cezasının ertelenmesi BOZMAYI gerektirmiştir.” (Yargıtay 13. CD., E. 2013/35911 K. 2014/23117 T. 1.7.2014)

“Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde; 5237 sayılı TCK.nda adli para cezalarının ertelenmesine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği gözetilmeden ertelemeye hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.” (Yargıtay 8. CD., E. 2016/4367 K. 2016/8376 T. 22.6.2016)

“Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: TCK’nın 52/4. maddesinin “Hâkim, ekonomik ve şahsî hâllerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler hâlinde ödenmesine de karar verebilir.” şeklindeki düzenlemesinden açıkça anlaşılacağı üzere; adli para cezasının ödenmesi için mehil verilmesi ya da taksitlendirilmesi seçeneklerinden birisinin tercih edilebileceği gözetilmeden; sanığa adli para cezasını ödemesi için 6 ay mehil verilip, ayrıca cezasının taksitlendirilmesine karar verilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.” (Yargıtay 12. CD., E. 2014/9004 K. 2015/3291 T. 24.2.2015)

“5237 sayılı Kanun’un 52/4. maddesinde yer alan “Hakim, ekonomik ve şahsi hallerini göz önünde bulundurarak, kişiye adli para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler halinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz.

Kararda taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceği belirtilir.” şeklindeki amir hüküm karşısında, sanık aleyhine olacak şekilde adlî para cezasının takside bağlanmamış olması, bağlanmaması hâlinde ise bunun gerekçesi ve adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde karşılaşabileceği muhtemel durumun sanığa usulüne uygun şekilde ihtar edilmemiş olması yasaya aykırı olup kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. Maddesi gereğince BOZULMASINA karar verilmiştir.” (Yargıtay 15. CD., E. 2020/9535 K. 2021/2107 T. 1.3.2021)

Av. Oktay Altunkaya
Önceki İçerikAdli Arama Nedir? Şartları Nelerdir? (CMK m.116)
Sonraki İçerikCinsel Taciz Suçu ve Cezası