İfade Verirken Nelere Dikkat Edilmelidir? (CMK 145)

İfade Verirken Nelere Dikkat Edilmelidir? (CMK 145 vd.)

Bu yazımızda; İfade verme nedir? Sorgu nedir? İfade verirken nelere dikkat edilmelidir? İfade verdikten sonra ne olur? gibi soruların cevaplarını vermeye çalışacağız. Ceza muhakemesinde; maddi gerçeğe ulaşılabilmesi sürecinde dava süjelerinin beyanları çok önemlidir. Kişilerin ifadelerine başvurulması; somut olay ile ilgili delillere ulaşılabilmesini, olayın nasıl gerçekleştiği ile ilgili doğrudan bilgi alınabilmesini, ifade veya sorgu aşamasında yargı mercilerinin kanaatinin daha sağlıklı oluşabilmesini ve suç konusu bir eylemin gerçekleştirildiği iddiası ile yürütülen muhakeme sürecinin genel hatlarıyla çerçevesinin oluşmasını sağlar. İfade ve sorgu 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 145. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir Ayrıca ifade alma  müessesesinin daha ayrıntılı olarak düzenlendiği Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği de mevzuat kaynaklarımız arasındadır.

İfade alma/verme nedir? İfade ve Sorgu arasındaki fark nedir?

İfade alma/verme; şüphelinin kolluk görevlileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından soruşturma konusu suçla ilgili olarak dinlenmesi anlamına gelir.  Sorgu ise;  şüpheli veya sanığın hâkim veya mahkeme tarafından soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili olarak dinlenmesini ifade eder. Bu anlamda ifade ve sorgu arasındaki fark, yetkili makamlarla ilgilidir. İfade alma ile ilgili kolluk görevlileri veya Cumhuriyet savcısı yetkiliyken, sorgu yapılmasında hakim veya mahkeme yetkilidir. Bu ayrım dışında ifade ile sorgu sırasında yapılan işlem ve eylemler aynıdır.

Karakol İfade Vermeye Ne Zaman Çağırır?

Bir ceza soruşturması kapsamında kişinin ifadesinin alınmasına karar verildiğinde savcılık kolluğa (polis, jandarma vs.) talimat vererek kişinin karakolda ifadesinin alınmasını ister veya bizzat adliyede kendisi ifade alır. Keza mahkeme aşamasında da kişinin beyanına başvurulabilir. Kolluk görevlileri  ifade alınması hususundaki talimat kendilerince ulaşınca uygun bir süre içerisinde kişiyi ifadeye çağırır. Bu süre değişebilemekle birlikte ortalama 7-10 gün sürebilecektir. Ancak somut olaya göre kişinin ivedi olarak gözaltına alınması bile söz konusu olabilir.

 Polis İfade Vermem İçin Aradı Ne Yapmalıyım?

Kural olarak İfadesi alınacak veya sorgusu yapılacak kişi davetiye ile çağrılır; çağrılma nedeni açıkça belirtilir; gelmezse zorla getirileceği yazılır. Ancak uygulamada kişilerin polis tarafından aranarak davet edildiği de görülmektedir. Burada kolluk görevlilerince ifade vermeniz istenilen dosya sizin şüpheli, şikayetçi veya bilgi sahibi olduğunuz bir dosya olabilir. Kolluk görevlileri ile iletişim kurarak, ifadenize başvurulmak istenilen dosya hakkında bilgi edinmeli, ardından belirlenen gün ve saatte, avukatınız ile birlikte veya avukatınız yoksa kendiniz ilgili Polis Merkezi Amirliğine giderek ifadenizi vermelisiniz.

İfade Vermeye Gitmezsem Ne Olur?

Kişinin ifade vermeye gitmesi gerekir. Aksi halde hakkında zorla getirme kararı veya şartlarının oluşması halinde yakalama kararı verilebilir. CMK madde 145 uyarınca; ifadesi alınacak veya sorgusu yapılacak kişi davetiye ile çağrılır; çağrılma nedeni açıkça belirtilir; gelmezse zorla getirileceği yazılır. Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan veya 145 inci maddeye göre çağrıldığı halde gelmeyen şüpheli veya sanığın zorla getirilmesine karar verilebilir. Zorla getirme kararı, şüpheli veya sanığın açıkça kim olduğunu, kendisiyle ilgili suçu, gerektiğinde eşkâlini ve zorla getirilmesi nedenlerini içerir. Zorla getirme kararının bir örneği şüpheli veya sanığa verilir.

Zorla getirme kararı ile çağrılan şüpheli veya sanık derhal, olanak bulunmadığında yol süresi hariç en geç yirmi dört saat içinde çağıran hâkimin, mahkemenin veya Cumhuriyet savcısının önüne götürülür ve sorguya çekilir veya ifadesi alınır. Zorla getirme, bunun için haklı görülecek bir zamanda başlar ve hâkim, mahkeme veya Cumhuriyet savcısı tarafından, sorguya çekilmenin veya ifade almanın sonuna kadar devam eder. Zorla getirme kararının yerine getirilememesinin nedenleri, köy veya mahalle muhtarı ile kolluk görevlisinin birlikte imzalayacakları bir tutanakla saptanır. Çağrıya rağmen gelmeyen tanık, bilirkişi, mağdur ve şikâyetçi ile ilgili olarak da zorla getirme kararı verilebilir.

İfade Verirken Bana Ne Sorulacak?

Kişiye ifade verirken veya sorgusu yapılırken, ilgili dosya kapsamında kendisine isnat edilen suçlama konusu hakkında soru sorulabilir. Kendisine isnat edilen suç ile ilgili olmayan hiçbir soru kişiye yöneltilemez. Ancak kanun hükmü gereğince; dosya kapsamı haricinde ifade veren kişiye kişisel ve ekonomik durumu ile ilgili soru sorulabilir.

Savcılıkta veya Karakolda İfade Verirken Nelere Dikkat Etmeliyim?

Kişilerin ifade verirken veya sorguda beyan ettikleri açıklamalar söz konusu muhakeme sürecinin adeta yönünü belirlemekte, çerçevesini oluşturmaktadır. Bu anlamda ifade ve sorgu süreci çok önemlidir. Bu nedenle kişilerin ifade verirken veya sorgu sırasında açıklamada bulunurken, kullandıkları her kelimeye ve davranışlarına dikkat etmeleri gerekir.

Şüpheli veya sanık sıfatıyla ifade verirken veya sorgu yapılırken kişi; susma hakkı, kendisine isnat edilen suçu öğrenme hakkı, kendisine yardım edebilecek bir müdafii talep etme ve seçme hakkı, yakınlarına haber verilmesi hakkı, şüpheden kurtulabilmesi için lehine olan delillerin toplanmasını isteme hakkı gibi yasanın kendisine tanıdığı haklara sahiptir.

Şüpheli veya sanık, istemesi halinde susma hakkını kullanabilecektir. Kişinin susma hakkımı kullanıyorum dedikten sonra; yetkili mercilerin soru sorma ve kişiyi açıklama yapmaya yönlendirme gibi bir yetkileri ve hakları yoktur.

Şüpheli veya sanık, ifadesini vermesinin istenildiği veya sorgusunun yapıldığı dosya kapsamında; kendisine isnat edilen suçu öğrenme hakkına sahiptir. Şüpheli veya sanık, kendisine yöneltilen suçu öğrenmediği sürece ifade vermemelidir.

Yine şüpheli veya sanık; avukattan yardım alma hakkına sahiptir. Buna göre, şüpheli veya sanık, soruşturma ve kovuşturmanın her aşamasında bir veya birden fazla müdafiin yardımından yararlanabilir; kanunî temsilcisi varsa, o da şüpheliye veya sanığa müdafi seçebilir.

Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında avukatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukukî yardımda bulunma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz.

İfadenin alındığı mekan ve şartlar insan onuruna uygun olmalıdır. Ayrıca şüpheli veya sanık; ifade verirken veya sorguda bulunduğu sırada uykusuz, yorgun ve aç vs. olmamalıdır. Yetkili kişilerce bu hususlara dikkat edilmeli, şüpheli veya sanık da ifade vermesine veya sorguda bulunmasına engel bir durumunun olması halinde bunu görevli kişilere bildirmelidir.

Kişilerce ifade verme veya sorgu süreci, çok önemsenmemektedir. Ancak kişinin ifadesinde veya sorgusunda beyan ettiği hususların davanın ilerleyen aşamasında ifadesinde veya sorgusunda söyledikleri ile bağlı olduğu ve bu beyanların değiştirilmesi hukuken mümkün olsa da mahkemenin kişi hakkındaki kanaatinin aleyhe oluşmasına sebebiyet verebilecektir.

“Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir.”

Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir. Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir. Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır. Zorunlu müdafilik ile ilgili diğer hususlar, Türkiye Barolar Birliğinin görüşü alınarak çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir

Şüpheli veya sanık, şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebilir, ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek olanağına sahiptir. Dolayısıyla şüpheli veya sanık, kendi lehine olan hususları beyan etmeli, delilleri varsa dosya içeriğine sunmalı, araştırılmasını istediği bir konu varsa belirtmelidir.

Karakolda İfade Nasıl Alınır? (Cmk M.147)

Şüphelinin veya sanığın ifadesinin alınmasında veya sorguya çekilmesinde aşağıdaki hususlara uyulur:

a) Şüpheli veya sanığın kimliği saptanır. Şüpheli veya sanık, kimliğine ilişkin soruları doğru olarak cevaplandırmakla yükümlüdür.

b) Kendisine yüklenen suç anlatılır.

c) Müdafi seçme hakkının bulunduğu ve onun hukukî yardımından yararlanabileceği, müdafiin ifade veya sorgusunda hazır bulunabileceği, kendisine bildirilir. Müdafi seçecek durumda olmadığı ve bir müdafi yardımından faydalanmak istediği takdirde, kendisine baro tarafından bir müdafi görevlendirilir.

d) 95 inci madde hükmü saklı kalmak üzere, yakalanan kişinin yakınlarından istediğine yakalandığı derhâl bildirilir.

e) Yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanunî hakkı olduğu söylenir.

f) Şüpheden kurtulması için somut delillerin toplanmasını isteyebileceği hatırlatılır ve kendisi aleyhine var olan şüphe nedenlerini ortadan kaldırmak ve lehine olan hususları ileri sürmek olanağı tanınır.

g) İfade verenin veya sorguya çekilenin kişisel ve ekonomik durumu hakkında bilgi alınır.

h) İfade ve sorgu işlemlerinin kaydında, teknik imkânlardan yararlanılır.

i) Daha sonra kişinin kendisine isnat edilen suçlama ile ilgili ifadesi alınır. İfade verene sorular sorulur ve cevap vermesi istenir. İfade veren isterse cevap verebilir ya da susma hakkını kullanabilir. Kişinin ifadesi alınırken veya sorgusu yapılırken bu işlem bir tutanağa geçirilir. Söz konusu bu ifade veya sorgu tutanağında aşağıdaki hususlar bulunmak zorundadır. Bu hususlar:

  1. İfade alma veya sorguya çekme işleminin yapıldığı yer ve tarih.
  2. İfade alma veya sorguya çekme sırasında hazır bulunan kişilerin isim ve sıfatları ile ifade veren veya sorguya çekilen kişinin açık kimliği.
  3. İfade almanın veya sorgunun yapılmasında yukarıdaki işlemlerin yerine getirilip getirilmediği, bu işlemler yerine getirilmemiş ise nedenleri.
  4. Tutanak içeriğinin ifade veren veya sorguya çekilen ile hazır olan müdafi tarafından okunduğu ve imzalarının alındığı.
  5. İmzadan çekinme hâlinde bunun nedenleri.

İfade Alma ve Sorguda Yasak Usuller Nelerdir?

Şüphelinin ve sanığın beyanı özgür iradesine dayanmalıdır. Bunu engelleyici nitelikte kötü davranma, işkence, ilâç verme, yorma, aldatma, cebir veya tehditte bulunma, bazı araçları kullanma gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler yapılamaz. Kanuna aykırı bir yarar vaat edilemez. Yasak usullerle elde edilen ifadeler rıza ile verilmiş olsa da delil olarak değerlendirilemez. Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz. Şüphelinin aynı olayla ilgili olarak yeniden ifadesinin alınması ihtiyacı ortaya çıktığında, bu işlem ancak Cumhuriyet savcısı tarafından yapılabilir. Hiç kimse, kendisini veya kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.

Şüpheli veya Sanık Olarak İfade Vermek Adli Sicile İşler Mi?

Kişinin bir soruşturma veya kovuşturma kapsamında ifade verdiği gerekçesiyle bu durumun adli sicil kaydına işlenmesi gibi bir şey söz konusu değildir. Adli sicil kaydına sadece kesinleşmiş mahkumiyet kararları ve güvenlik tedbirleri kaydedilir. Dolayısıyla kişinin adliyede veya karakolda ifade vermesi tek başına adli sicile işlenmesini sağlamaz.

Burada ölçüt alınacak husus; kişi eğer soruşturma veya dava kapsamında şüpheli veya sanık olarak ifade veriyorsa ve süreç sonunda bir ceza alırsa o halde adli sicil kaydına aldığı ceza kaydedilecektir. Fakat müşteki, bilgi sahibi kişi, mağdur vs. için ifade vermenin adli sicile işlenmesi gibi bir konu zaten yoktur.

İfadem Alındıktan Sonra Ne Zaman Mahkeme Olacak?

Kişi ifadesini verdikten sonra, ifade tutanağı dosya içerisine alınır. Somut dosyanın durumuna, göre dava açılma süresi değişkenlik gösterir. İfade alındıktan sonra kişinin gözaltına alınmayarak serbest bırakılması halinde Cumhuriyet savcılığınca iddianame düzenlenip ve mahkeme tarafından da bu iddianamenin kabul edilmesiyle mahkeme süreci başlar. Bu anlamda ülkemizde en az ortalama altı ay gibi bir sürede ilk duruşma yapılır.

Karakolda Verilen İfade Geçerli Midir?

Ceza Muhakemesi Kanununun 148. maddesinin 4. fıkrasına göre; “Müdafi hazır bulunmaksızın kollukça alınan ifade, hâkim veya mahkeme huzurunda şüpheli veya sanık tarafından doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz.” denmektedir. Dolayısıyla karakolda alınan ifade, usulüne uygun olarak alınmışsa ve ifadesi alınanında bir itirazı yoksa elbette geçerlidir. Fakat karakolda ifade alınırken yanında avukat yoksa ve ifadesi alınan hukuka aykırı olarak ifadenin alındığını beyan ediyorsa ifade geçersiz sayılacaktır.

Yine,  kişi ifadesini avukatla birlikte vermişse ifadenin geçersiz olduğunu ileri süremez. Bu halde ayrı bir dava ile bu durumu ispatlaması gerekecektir. Ve bu dava yoluyla alınan ifadenin geçersiz olduğuna ilişkin mahkeme kararı kesinleşene kadar ifade tutanağı geçerli olacaktır. Belirtmemiz gerekirse avukatın bulunduğu bir ifadenin geçersiz olduğunun ispatı oldukça zordur.

Karakolda Verilen İfade Değiştirilebilir Mi?

Kişi karakolda veya daha ileriki aşamalarda verdiği ifadesini dava sonuçlanıncaya kadar değiştirebilir. Burada önemli olan konu kişinin değiştirdiği ifadesine mahkemece ne kadar itibar edileceğidir. Ayrıca dosyadaki somut delillerde bu konuda önem arz etmektedir. Örneğin; nitelikli yaralama suçunda dosya içerisinde kamera görüntüleri varsa ve kişi “ben bıçaklamadım” şeklinde bir ifadede bulunması bir anlam ifade etmeyecektir. Ancak elbette her somut olay ayrı ve özel olarak incelenmelidir. Somut dosya kapsamında yapılabilecek her şey yapılmalı, başvurulabilecek her yola başvurulmalıdır. Dolayısıyla kişinin ifadesini değiştirmeyi düşünmesi halinde mutlaka uzman bir ceza avukatı ile beraber hareket etmelidir.

 Bilgi Sahibi Olarak İfade Vermek Nedir?

Soruşturma veya kovuşturma konusu olay ile ilgili olarak bilgi sahibi kişilerin kolluk görevlilerince (polis, jandarma vs.) dinlenmesi durumunda kişi uygulamada “bilgi sahibi kişi” olarak adlandırılmaktadır. Esas olarak bilgi sahibi kişi niteliği itibariyle kovuşturma evresindeki tanıktır. Kolluk görevlileri soruşturma ile ilgili olarak bilgi sahibi olan kişileri çağırarak soru sorabilirler, Kişilerin ifadesine başvurabilirler. Fakat kolluk tarafından bilgi sahibi sıfatıyla alınan ifadeler mahkeme aşamasında delil olarak değerlendirilemez. Bilgi sahibi kişi kovuşturma evresinde tekrardan, şartları varsa,  mahkemece tanık sıfatıyla dinlenmelidir.

İfade Verirken Dikkat Edilmesi Gerekenler Hakkında Sık Sorulan Sorular

İfade Alınırken Avukat Zorunlu Mu? 

İfade alınırken kişinin yanında avukat bulunması kanunda belirtilen bazı hallerde zorunludur. Bu haller şunlardır:

(1) Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir.

(2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.

(3) Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada kişilerin talebi aranmaksızın bir avukat görevlendirilir. Bu haller dışında bireylerin avukatla ifade vermesi zorunluluğu yoktur.

İfade Vermekten Kaçınma Halinde Ne Olur?

Kişiler ifadeye çağrılmaları durumunda karakola gidip ilgili dosya ile ilgili olarak ifadelerini vermelidir. İfadeye çağrılan kişinin ifade vermekten kaçınması halinde hakkında zorla getirme kararı çıkabilecek hatta şartları varsa yakalama kararı verilebilecektir. Kişinin hakkında yakalama kararı verilmesi halinde tüm ülke sınırları içerisinde yapılan ilk GBT sorgulamasında gözaltına alınabilecektir.

Talimatla İfade Alma Nedir?

İfadesi alınacak kişi ceza dosyanın bulunduğu yerin görev alanı dışında ise örneğin, hakaret suçu ile ilgili bir dosyada ifadesi alınacak olan şahıs başka bir ilde bulunuyorsa; bu halde ilgili Cumhuriyet savcılığı kişinin bulunduğu ilin Başsavcılığına müzekkere düzenleyerek ifadesinin alınmasını isteyecektir. Ceza Hukuku uygulamasında buna talimatla ifade alma denmektedir.

İfade Sırasında Avukat Ne Yapar?

İfade sırasında avukatın görevi; ifadesi alınan kişinin haklarını tam ve gereği gibi kullanmasını sağlamak ve herhangi bir hukuka aykırılığa maruz kalmasını önlemektir. Bu çerçevede somut duruma göre ifade sırasında avukatın yapması gerekenler değişebilecektir. Örneğin; ifade sırasında kişiye konu ile alakası olmayan sorular sorulması, söylediklerinin eksik olarak ifade tutanağına geçirilmesi halinde avukat polis memurlarını uyarmalı ve gerekirse bu durumu ifade tutanağının altına şerh düşmelidir.

Karakol İfadesi Yazılı Olarak Verilebilir Mi?

Uygulamada ifade verme ile ilgili olarak en çok sorulan sorulardan birisi de karakol ifadesi yazılı olarak verilebilir mi hakkındadır. İfade yazılı olarak verilemez. İfade, ceza muhakemesindeki yeri ve amacı gereğince sözlü ve karşılıklı olarak gerçekleştirilmelidir. İfadenin yazılı olarak verilmesi; birçok halde ifade kurumunun verimliliğini kaybetmesine neden olacaktır. Dolayısıyla hukukumuzda yazılı olarak ifade verme kabul edilmemiştir.

Hakim Karşısında Nasıl İfade Verilir?

Öncelikle kişi mahkemede hakim karşısında ifade vereceği için korkmamalı ve panik yapmamalıdır. Hakim tarafından kendisine sorulan sorular iyi bir şekilde anlaşıldıktan sonra açık ve net cevaplar verilmelidir. Kişi bilmediği konuda “bilmiyorum” demeli, ucu açık bir şekilde hatırlamıyorum gibi cevaplar vermemelidir. Yine hakim tarafından kendisine sorulan soru ile ilgisi olmayan konularda cevaplar vermek kişi hakkında olumsuz sonuçlar doğurabilecektir.

Mahkemede İfade Değiştirmek Suç Mu?

Kişi mahkemedeki ifadesini değiştirebilir. Bu olağan koşullarda bir suç teşkil etmeyecektir. Örneğin; karakolda verdiği ifadesinde eksiklik veya yanlışlıklar olduğunu düşünen kişi ifadesini değiştirebilir. Ya da daha önceden  atılı suçlamayı kabul etmesine rağmen ilerleyen süreçte tüm suçlamaları reddedebilir. Fakat kişi açıkça dürüstlük kuralına aykırılık oluşturarak bir kimsenin hakkında soruşturma veya kovuşturma başlatılmasına sebebiyet vermek amacıyla beyenlarda bulunmuşsa ya da gerçeği bilmesine rağmen bir kimse hakkında gerçek dışı ithamlarda bulunması durumunda (iddia ve savunma dokunulmazlığı hakkını da aşarak) kişinin bu davranışları suç oluşturabilecektir.

İfade Vermek Polisliğe Engel Mi?

İfade, bir suç konusu fiille ilgili olarak bireylerin bilgisinin alınması, dinlenmesidir. Bu bağlamda ifade vermek tek başına hiçbir şekilde polisliğe engel değildir.

Bilgi Alma Tutanağı Nedir? 

Uygulamada kolluk görevlileri somut vakıa ile ilgili olarak bilgi sahibi olan kişilerin açıklamalarını bilgi alma tutanağı adı altında yazılı hale getirmektedirler.

Av. Oktay Altunkaya
Önceki İçerikOrman Yakma Suçu, ve Orman Yakmanın Cezası Nedir?
Sonraki İçerikİstinaf Kanun Yolu Nedir? (CMK 272 vd.)