Senet (Bono) Nedir? Nasıl Düzenlenmelidir?

Senet Nedir?

Senet, kelime anlamı itibariyle “Bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı resmî kâğıt, belgit.” olarak tanımlanmıştır. Toplumda “senet” olarak bilinen, esas adıyla bono veya emre yazılı senet  kambiyo (ticaret) senetlerinin bir türüdür. Senet kullanımının, sadece ticaretle uğraşanlar arasında değil, halk arasında da oldukça yaygın olduğu gözlenmektedir. Örneğin; kira (konut, işyeri ,araç vs.), alım satım ve hizmet sözleşmeleri gibi alanlarda sıklıkla kullanılmaktadır. Senet diğer adıyla bono, uygulamada genellikle basılı kağıtların doldurulması suretiyle kullanıldığı görülmektedir. Kişiler söz konusu basılı senet örneklerini doldururken yasal hükümlere dikkat etmedikleri takdirde hak kayıpları yaşanmaktadır.

Senet kullanım amacı itibariyle ödeme aracı olma, kredi veya teminat işlevleri bulunmaktadır. Örneğin, kişi satış firmasından aldığı beyaz eşyalara karşılık bedelini 6 ay sonra ödeyeceği hususunda bir senet düzenleyip satıcıya teslim etmesi halinde burada senet kredi amacıyla kullanılmaktadır. Bonoya bir başka deyişle emre yazılı senede ilişkin hükümler 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 776 ve devamında düzenlenmiştir.

Senedin (Bononun) Geçerlilik Şartları Nelerdir? 

A) Senet İçeriğinde Bulunması Gereken Zorunlu Unsurlar

1) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesi bulunmalıdır. Örneğin; “İşbu bono karşılığında A kişisine 10.000 TL ödeyeceğim.” şeklinde düzenlenmelidir. Senet içeriğinde, “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesi geçmemesi halinde bonodan bahsedilemeyecek, hukuki niteliği itibariyle “emre yazılı ödeme vaadi” söz konusu olacaktır. Bu bağlamda kambiyo senetlerine mahsus takip yollarına başvurulamayacaktır. Senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi içermelidir.

2) Senet kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermelidir. Kambiyo senetleri sebepten bağımsızdır. Örneğin; “Satın aldığım televizyon bedeline karşılık işbu bono karşılığında A kişisine 5.000 TL ödeyeceğim.” ya da “Bu yıl daha çok kar edersem A kişisine 5.000 TL ödeyeceğim.” şeklindeki düzenlemeler yapılması halinde senet, bono olarak geçersiz olacaktır. Yine ödenmesi vaâd edilen bedelin yabancı para olarak da belirlenmesi mümkündür.

“Dava konusu bononun rakamla yazılı bedel hanesinde tahrifat yapıldığı bilirkişi raporu ile saptanmıştır. Tahrifat bulunan hallerde, senetteki bedelin yazı ve rakamla yazılanları arasında farklılık bulunması halinde yazı ile olan miktara itibar edileceğine ilişkin kural uygulanamaz. Bu durumda, somut olayda senet bedelinin tahrifattan önceki hali ile yani 750 TL olarak kabulü gerekir. Nitekim davacı da davasında bu miktar üzerinden borçlu olduğunu kabul etmiştir. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” (Yargıtay 19. HD., E. 2013/5099 K. 2013/8312 T. 7.5.2013 )

3) Senet, kime veya kimin emrine ödenecek ise onun bir başka deyişle lehtarın adını içermelidir. Bu anlamda bononun hamiline yazılı şekilde düzenlenmesi mümkün değildir.

4) Senette düzenlenme tarihi belirtilmelidir. Düzenleme tarihi gün, ay, yıl şeklinde belirtilebileceği gibi 2021 yılı Ramazan Bayramı olarak belirtilmesi halinde de bono geçerli olacaktır.

“Davaya konu 2007/12883 Esas sayılı icra dosyasına konu bono örneğinin incelenmesinde tanzim tarihinin 02.11.2007, vade tarihinin ise 10.03.2007 olduğu görülmektedir. Bilindiği gibi bonoda keşide tarihinin bulunması, bononun mecburi unsurlarındandır(TTK.m.688/6). Tanzim tarihinin vade tarihinden sonra olması halinde bono geçersiz hale gelecektir (Hasan Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukuku,9.baskı,s.165 ve 104). Mahkemece bu durumda söz konusu takibe konu bononun aslı üzerinde inceleme yapılarak bononun tanzim tarihinin incelenmesi sonucunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” (Yargıtay 19. HD., E. 2012/2734 K. 2012/8374 T. 17.05.2012 )

5) Son olarak senet düzenleyenin imzasını içermelidir. İmza metnin altına ve mutlaka elle atılmalıdır. Aksi takdirde geçerli bir bonodan söz edilemeyecektir.

“Dava kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan takip nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece alınan Adli Tıp Kurumu raporunda da belirtildiği üzere takibe konu bonoda yazı ile belirtilen miktar kısmında “ sekizbin YTL” yazılmış iken bu yazı karalanarak yerine “dörtbinikiyüz YTL” yazılmış ancak bu karalama keşideci imzası ile tasdik edilmemiştir. Bu durumda takibe konu bono TTK hükümleri uyarınca kanuni unsurları haiz olmayıp davalı alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra takibine konu yapılamaz. Mahkemece belirtilen bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” (Yargıtay 19. HD., E. 2012/3628 K. 2012/10169 T. 14.06.2012)

“Dava konu bononun, davacılar tarafından davalının babası X. J. ’e arsa satışı nedeniyle verildiği, X. J. tarafından da davalıya lehtar hanesi boş olarak verilip, davalı tarafından lehtar hanesine kendi ismini yazmak suretiyle takibe konulduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Senedin boş olarak imzalandığı mahkemenin de kabulündedir. TTK’nın 592.maddesinde;“ Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bir poliçe aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa bu anlaşmalara riayet edilmemiş olması keyfiyeti hamile karşı ileri sürülemez. Meğer ki hamil poliçeyi kötü niyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun” hükmü yer almaktadır. Anılan madde uyarınca, bu tür bono düzenlenirken veya tamamen doldurulmamış bono tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yazılı belge ile ispat olunmadığı sürece bono geçerliliğini korur. Dava konusu senet miktarı dikkate alındığında senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının HUMK’nın 290.maddesine göre yazılı belge ile ispatı gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.” (Yargıtay 19. HD., E. 2010/11877 K. 2011/6797 T. 23.05.2011)

B) Senet İçeriğinde Bulunması Gereken Alternatif Zorunlu Unsurlar

1) Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır. Düzenleyenin adının yanında da bir yer belirtilmemişse bono geçersiz sayılacaktır.

2) Senedin ödeneceği yerin belirtilmemesi halinde; senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır. Senedin düzenlendiği yer de gösterilmemişse, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır. Bu hususların hiçbiri yoksa senet geçersiz olacaktır.

Senette vadeye kadar faiz talep edilebilir mi?

Bono ve poliçede vade; görüldüğünde veya görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi hususunda kararlaştırılmışsa faiz belirlenmesi mümkündür. Ancak diğer vade türlerinin senette uygulanması söz konusuysa faiz talep edilemez. Talep edilen faiz yazılmamış sayılır.

Senette Vadenin Bulunması Zorunlu Mudur?

Kambiyo senetlerinde dört vade türü bulunmaktadır. Buna göre bono; görüldüğünde, görüldükten belirli bir süre sonra, düzenlenme gününden belirli bir süre sonra ve belirli bir günde ödenmek üzere düzenlenebilir. Ancak senette vadenin bulunması zorunlu bir unsur değildir. İsteğe bağlı olarak belirtilebilir. Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.

Senet İçeriğine İsteğe Bağlı Olarak Eklenebilecek Kayıtlar Nelerdir?

Senet metnine yukarıda belirttiğim konular haricinde yetki kaydı, menfi emre kaydı, protestodan muafiyet kaydı, aval kaydı, tahkim kaydı, düzenleyenin adı soyadı, bedel kaydı gibi çeşitli hususlarında eklenmesi mümkündür. Örneğin, “Bedeli nakden/malen alınmıştır.” şeklinde bir beyan senet içeriğine eklenebilir. Bu halde; senedin karşılığının ifa edildiği yani hatır senedi olmadığı hakkında ispat kolaylığı olacaktır. Yine senede muacceliyet kaydı eklenmesi halinde bu kayıtlar yazılmamış sayılır. Örneğin; 10.000 TL alacak için birer ay ara ile on adet 1.000 TL bedelli senet yapıldığını varsayalım. Senet metnine taksitlerin bir tanesinin vadesinde ödenmemesi halinde diğerlerinin de muaccel olacağına ilişkin beyanlar yazılmamış sayılacaktır. Senet düzenlenirken veya tahsilini sağlamaya çalışırken olası hak kayıpları yaşamamak adına uzman bir İcra avukatı ile beraber hareket etmenizi tavsiye ediyorum.

Senet Ne Kadar Sürede Zamanaşımına Uğrar?

Senedi düzenleyene karşı ileri sürülecek bonodan doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Hamilin, cirantalarla düzenleyene karşı ileri süreceği istemler, süresinde çekilen protesto tarihinden veya senette “gidersiz iade olunacaktır” kaydı varsa vadenin dolduğu tarihten itibaren bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.  Bir cirantanın başka cirantalarla düzenleyen aleyhine ileri süreceği istemler, cirantanın bonoyu ödediği veya bononun dava yolu ile kendisine karşı ileri sürüldüğü tarihten itibaren altı ay geçmekle zamanaşımına uğrar.

“Davacı, keşidecisi K1 , avalist K2 , lehtarı kendisi olan zamanaşımına uğramış senede dayalı ilamsız icra takibi başlatmış, itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. Zamanaşımına uğramış senet yazılı delil başlangıcı kabul edilir. Davacı lehtar keşideciye karşı aralarındaki temel ilişkiye dayanarak alacak talebinde bulunabilir ve akdi ilişkiyi de tanık dahil her türlü delille ispat edebilir. Somut olayda davacı zamanaşımına uğramış senede dayanarak, lehtar ile avalist arasında temel ilişki olmadığından, avalist K2 ‘dan alacak isteminde bulunamaz. Mahkemece, davacının keşideci K1 ‘a yönelik aralarındaki temel ilişkiyi kanıtlayacak delilleri toplanıp bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde her iki davalı yönünden de kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.” (Yargıtay 19. HD., E. 2015/1415 K. 2015/11723 T. 01.10.2015) 

Avukat Oktay Altunkaya
Önceki İçerikKira Bedelinin Ödenmemesi Nedeniyle Kiracının Tahliyesi
Sonraki İçerikBelirli Süreli İş Sözleşmesi