Boşanma Davası Reddedildikten Sonra Tekrar Dava Açılabilir Mi?

Boşanma Davası Reddedildikten Sonra Tekrar Dava Açılabilir Mi-
Boşanma Davası Reddedildikten Sonra Tekrar Dava Açılabilir Mi-

Boşanma Davası Reddedildikten Sonra Tekrar Dava Açılabilir Mi?

Aile hukuku sistemimiz kapsamında evlilik birlikteliğinin boşanma yoluyla sona erdirilebilmesi için hakim kararının bulunması ve sınırlı boşanma nedeni ilkesi benimsenmiştir. Buna göre boşanmak isteyen eş sadece Türk Medeni Kanunu m.161-166 uyarınca belirtilen sebeplere dayanarak görevli ve yetkili mahkemeye başvurmak suretiyle talepte bulunabilir. Eşlerden birisinin veya her ikisinin de açtığı boşanma davası ilgili mahkeme tarafından farklı sebeplerle (ispat, usul kuralları, kusurluluk, yasal şartların oluşmaması vs.) reddedilebilir. Bu halde taraflar belirli şartların sağlanması ile tekrardan dava açabilecektir.

Boşanma davası açıldıktan sonra davanın mahkeme tarafından esasa ilişkin herhangi bir sebeple reddedilmesi halinde; red kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren üç yıl boyunca, eşler tarafından aynı vakıalar ile boşanma nedenleri ileri sürülerek yeniden boşanma davası açılamayacaktır.

Örneğin; A, eşi B’ye karşı kendisine karşı sürekli olarak hakaret etmesi nedeniyle TMK m.166/1 uyarınca boşanma davası açtığını, ancak dava sürecinde A’nın iddialarını ispat edemediğini ve mahkemece davanın reddine kararı verildiğini düşünelim. Bu halde A önceki açtığı davada verilen red kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren üç yıl boyunca aynı olaylara dayanarak boşanma davası açamayacaktır.

Ancak belirtelim ki; eşlerin açtığı boşanma davasının reddedildiği tarihten sonraki dönemde (herhangi bir süre kısıtlaması olmaksızın) taraflar arasında gerçekleşen yeni olaylara dayanarak tekrardan dava açmak mümkündür. Somutlaştırmamız gerekirse; eşinin kendisini darp ettiği gerekçesiyle açılan boşanma davasının darp fiilinin ispatlanamaması sebebiyle reddine karar verildiğini, ancak kararın kesinleşme tarihinden itibaren iki ay sonra, yine aynı eş tarafından, diğer eşin kendisine karşı fiziksel şiddet uygulamaya devam ettiği yönündeki iddiaları ve delilleri doğrultusunda açılan davada mahkeme tarafından boşanma kararı verilebilecektir.

Ayrıca çekişmeli olarak açılan bir boşanma davasının reddine karar verilmesinin ardından eşler, somut durumda şartları mevcut olmak kaydıyla ve herhangi bir süre kısıtlaması olmaksızın, anlaşmalı boşanma davası da açabilir.

Yukarıda belirttiğimiz hallerin somut olayda bulunmaması halinde; reddedilen boşanma davasının kesinleşme tarihinden itibaren üç yıl içerisinde eşlerin ortak yaşamlarını yeniden kuramamaları şartıyla, üç yılın sona ermesinin ardından, Türk Medeni Kanunun 166/4 hükmü uyarınca (aynı vakıalar ileri sürülerek) tekrar dava açılabilir. TMK m.166/4 gereğince dava açan eşin yargılama sürecinde ortak hayatın kurulamadığını ispat etmesi gerekecektir.  Eşlerin ortak yaşamlarını yeniden kuramaması; evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin (birlikte yaşama, sadakat, birlikteliğin mutluluğunu sağlama vs.) yerine getirilmemesi ile ilgilidir. 

Dava dahilinde kanunda belirtilen şartların somut olayda mevcut olduğunun anlaşılması ile tarafların evlilik birlikteliğinin temelinden sarsıldığı varsayılarak mahkemece başkaca bir inceleme yapılmaksızın eşlerin boşanmasına karar verilebilecektir. 

Bu konu ile ilgili olarak Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin E. 2009/2775 K. 2010/4973 T. 16.3.2010 sayılı kararında; daha önceki süreçte erkek eş tarafından açılan davanın reddedildiği, red kararının 11.05.2004 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme tarihinden itibaren üç yıllık sürenin geçtiği, bu süre içinde ortak yaşamın yeniden kurulamadığının görüldüğü, ilk derece mahkemesi tarafından ilk davada davacı eşin tam kusurlu olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş olmasının, TMK m.166/4 gereğince açılan derdest davada, boşanma kararı verilmesi yönünden önemli olmadığı, ayrıca ortak yaşamın kurulamamasının nedeninin de davanın kabulü bakımından sonuca etkili olmadığı, dolayısıyla somut davada ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir. 

Av. Oktay Altunkaya

Önceki İçerikÖlen Kişinin Mirasçılık Belgesi (Veraset İlamı) Nasıl Alınır?
Sonraki İçerikEn Kısa Sürede Boşanma Nasıl Olur?