Karşılıklı Hakaret Suç Mudur?
Bir kimsenin diğer bir kimseye hakaret etmesi halinde; hakarete maruz kalan kişinin de buna karşılık olarak aynı minvalde söz ve davranışlarda bulunduğuna sıklıkla rastlanması sebebiyle kanun koyucu TCK m.129/3 kapsamında bir düzenleme yapmıştır. Buna göre; “Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi halinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” denmektedir. Peki bu kanun maddesi ne anlamına gelmektedir? Hakarete hakaretle karşılık verilmesi halinde her iki tarafta aklanmış mı olmaktadır?
Öncelikle şu ifadeyle başlayalım. Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da küfür eden kişi hakaret suçunu işlemiş olur. Hakaret etmek bir suçtur. Burada korunan hukuki değer; kişilerin onur, şeref ve saygınlığıdır. Bu bağlamda hakaret fiilini önce gerçekleştiren de buna karşılık hakaretle cevap veren de hakaret suçunu işlemiş olur.
Kanun burada özel bir cezasızlık veya ceza indirim nedeni düzenleyerek; hakaret suçunun somut bir olayda karşılıklı olarak işlenmesi halinde mahkemenin takdiri indirim uygulayabileceğini belirtmiştir. Bir örnekle somutlaştıralım. Sosyal medya platformları üzerinde bir kimsenin siyasi içerikli paylaşımının altına “Senin gibi geri zekalılar olduğu müddetçe daha çok devam eder bu sistem” şeklinde yorum yaptığını; buna karşılık kişinin de “Bunu senin gibi bir beyinsiz mi söylüyor?” dediğini varsayalım.
Burada görüldüğü üzere iki tarafta hakaret suçunu işlemiştir. Mahkemenin burada somut olay, tarafların davranış ve tutumları, olayın meydana gelme sebebi, ilk kimin hakaret ettiği, karşılıklı olarak yapılan hakaretlerin içeriği ve orantılılığı vs. ölçütlere göre taraflardan birisine veya her ikisine de ceza indirimi yapabileceği gibi taraflara hiçbir ceza vermemesi de mümkündür. Ayrıca belirtelim ki mahkemenin iki tarafa da karşılıklı hakaret edildiği gerekçesiyle bir ceza indirimi yapmaması da mümkündür. Yargıtay somut olayda tarafların karşılıklı olarak birbirine hakaret ettiğinin anlaşılması halinde TCK m.129/3 hükmünün duruşmada tartışılmamasını bozma sebebi yapmaktadır.
Karşılıklı Küfür Suç Mudur?
Küfür etmek; TCK m. 125 ve devamında düzenlenen hakaret suçunun unsurlarını içermektedir. Bir başka deyişle kanunda düzenlenen sövmek suretiyle hakaret suçunu oluşturur. Dolayısıyla suçtur ve Ceza Kanunumuzun 125. maddesine göre cezai yaptırımlar öngörülmüştür. Somut olayda karşılıklı küfürleşildiğinin anlaşılması halinde mahkemece yukarıda belirttiğimiz esaslara göre bir sonuca ulaşılacaktır.
“Sanık hakkında hakaret suçundan verilen beraat kararına yönelik istinaf talebine ilişkin yapılan yargılama sonucunda; Her ne kadar yerel mahkemece sanığın üzerine atılı hakaret suçunu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter kesin ve net delil bulunmadığı düşüncesiyle beraatine karar verilmiş ise de; alınan tanık beyanlarından edinilen kanaate göre sanığın katılan ile karşılıklı olarak sinkaflı şekilde küfürleştiklerinin sabit olduğu anlaşılmakla, sanığın işlemiş olduğu hakaret suçunun TCK’nın 129/3 maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” (Konya BAM, 6. CD., E. 2019/991 K. 2019/2144 T. 9.10.2019)
Karşılıklı Hakaretin Cezası Nedir?
Kişilerin karşılıklı olarak birbirlerine hakaret etmeleri halinde TCK m. 125 hükmünce üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılmaları söz konusu olacaktır. Kişilerin bu suç konusu eylemi aleni bir şekilde gerçekleştirmeleri halinde alacakları ceza altıda biri oranında artırılacaktır. Bu bağlamda mahkeme somut olay özelinde TCK m. 129 hükümlerini de dikkate alarak karara varacaktır. Örneğin; tarafların ikisi hakkında da dosya kapsamında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verebilecekken; her ikisinin cezalandırılması şeklinde bir mahkumiyet hükmü de kurabilecektir.
Karşılıklı Hakaret Edilmesi Halinde Manevi Tazminat Davası Açılabilir Mi?
Hakaret suçu ile korunan değer yukarıda da belirttiğimiz üzere kişilerin onur, şeref ve saygınlığıdır. Bu anlamda hakaret suçu bireyler üzerinde manevi etkiler doğurmaktadır. Buna göre hakarete maruz kalarak kişilik hakları ihlal edilen kimselerin manevi tazminat davası açma hakları bulunmaktadır.
Fakat karşılıklı hakaret edilmesi halinde uygulamada görüldüğü üzere; her iki tarafta birbirine yönelik olarak manevi tazminat davası açmakta ve mahkeme somut olayda ilk kimin hakaret ettiği, olayın sebebi, orantılılığı, işleniş biçimi vs. hususları da dikkate alarak iki taraf içinde manevi tazminata hükmetmektedir.
“Mahkemece, müşterek çocuğun nişanlanması aşamasında tarafların karşılıklı olarak birbirlerine mail yolu ile hakaret ettikleri, taraflar hakkında Bakırköy 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/1023 E.-2014/838 K. sayılı ilamı ile hakaret suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği ve davacı İnci hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, Levent hakkında ise kesin olmak üzere adli para cezası ile cezalandırıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın karşılıklı hakaret sebebiyle manevi tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceği ve manevi tazminatın miktarı konusunda olduğu,
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2015/8182 E.-2016/7403 K. ilamında da vurgulandığı üzere, karşılıklı hakaret halinde ceza kanundaki indirim halinin veya şahsi cezasızlık halinin tazminatın miktarında değerlendirilmesinin gerektiği, her iki tarafında kişilik haklarının saldırıya uğradığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, hakaretin karşılıklı olması, hakaretin içeriği gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde TBK 58, TMK 4, TMK 25. maddesi uyarınca tarafların her birisi için 3.000-TL. manevi tazminatın karşılıklı olarak tazminine dair karar verilmiştir.
Somut olaya gelince; dosya kapsamı, dosya içerisinde bulunan ceza dosyası içeriği, olay tarihi, olayın gelişim şekli, tarafların karşılıklı olarak hareket etmiş olmaları dikkate alındığında, dava ve karşı davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile, taraflar yararına hükümde belirtilen miktarlar üzerinden manevi tazminata hükmedilmesi yerinde olup, taraf vekillerinin kendi açtıkları davaların reddedilen kısımları ile karşı davaların kabul edilen kısımlarına yönelik yerel mahkeme kararına karşı yaptıkları istinaf başvurularının yerinde bulunmadığı görülmüştür.” (Samsun BAM, 5. HD., E. 2017/1134 K. 2018/385 T. 9.3.2018)
Karşılıklı Hakaret Suçu ile İlgili Yargıtay Kararları
“Katılan Z.. B..’ın sanığa karşı hakaret suçunu oluşturan bir eylemi olmaması nedeniyle mahkumiyeti yerine karşılıklı hakaret olduğu gerekçesiyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hukuka aykırıdır.” (Yargıtay 18. CD., E. 2015/11458 K. 2015/8306 T. 20.10.2015)
“Sanığın savunması ile tanık …’ın anlatımına göre tarafların karşılıklı hakarette bulunduğunun ileri sürülmesi karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek; TCK’nın 129/3. maddesinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığının tartışılmaması BOZMAYI gerektirmiştir.” (Yargıtay 18. CD., E. 2015/4428 K. 2015/5357 T. 15.9.2015)
“Katılan …’ün aşamalardaki anlatımı, tanık beyanları, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi ve aynı durumdaki katılan … ile … arasındaki karşılıklı hakaret suçunun sübut bulduğunun kabulü karşısında, sanık hakkında hakaret suçundan beraatine karar verilmesi BOZMAYI gerektirmiştir.” (Yargıtay 18. CD., E. 2015/35959 K. 2016/16950 T. 1.11.2016)
“Sanığın 30/07/2012 tarihinde Dikimevi istikametinden ….i istikametine seyir halinde olan …. şoförüyle trafikte kendisini sıkıştırdığı gerekçesiyle birbirlerine karşılıklı hakaret ettikleri, olaydan yaklaşık olarak 15 dakika sonra ….önünde sanığın EGO otobüsünün camına taş atarak kırdığı anlaşıldığından eylemin kamu malına zarar verme suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.”(Yargıtay 15. CD., E. 2015/12794 K. 2016/5530 T. 30.5.2016)
“Tanıklar Mehmet ve Derviş’in katılan ile sanıklar arasında geçen tartışmada tarafların karşılıklı hakaretlerini duyduklarına ilişkin ifadelerine karşın, sanıklar hakkında hakaretin karşılıklı gerçekleştiği gerekçesi ile TCK’nın 129/3. ve CMK’nın 223/4-c maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken, tanıkların ifadelerine neden itibar edilmediği tartışılmadan oluşa uygun olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi, BOZMAYI gerektirmiştir.” (Yargıtay 18. CD., E. 2015/9336 K. 2015/7161 T. 12.10.2015)
İlk Haksız Hareketin Kimden Kaynaklandığının Belirlenememesi
“Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre; karşılıklı hakaret ve yaralama şeklinde gerçekleşen olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanık lehine değerlendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, sanık lehine 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda (1/4) uygulanması gerekirken, (3/4) oranında indirim yapılmak suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini BOZMAYI gerektirmiştir.” (Yargıtay 1. CD., E. 2021/1591 K. 2021/2887 T. 2.3.2021)
“Devlet Hastanesi’nin 06.09.2011 tarihli kesin raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve burundaki kırığın hayat fonksiyonlarına etkisi 1. derecede olacak şekilde yaraladıkları olayda katılan ile sanıkların birbirine karşılıklı hakaret ettikleri ancak ilk haksız hareketin kimden geldiği anlaşılmadığından olayın gelişimine göre ilk haksız hareketin katılandan kaynaklandığının kabulü gerektiği nazara alınarak cezalarında TCK.nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik indirimi yapılarak TCK.nın 86/1-3-c-e ve 87/3. madde ve fıkralarında düzenlenen kasten yaralama suçundan mahkumiyetleri yerine yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi, BOZMAYI gerektirmiştir.” (Yargıtay 8. CD., E. 2020/5795 K. 2021/17320 T. 5.7.2021)
“Sanıkla mağdurun facebook üzerinden yaptıkları yazışmaları gösteren ve hükme esas alınan belge örneklerine göre, sanık tarafından mağdurun rızasına aykırı şekilde sahte facebook hesabı açılmasının ardından karşılıklı hakaret içeren mesajların gönderilmiş olmasına ve ilk haksız eylem sanık tarafından gerçekleştirilmesine rağmen “Tahrik nedeni ile” biçimindeki gerekçeden yoksun ibarelere dayalı olarak sanığa hükmolunan cezada TCK’nın 29. maddesi gereğince indirim yapılması BOZMAYI gerektirmiştir.” (Yargıtay 12. CD., E. 2020/4492 K. 2021/6106 T. 22.9.2021)
Av. Oktay Altunkaya