Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) nedir?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB), mahkemece kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. Bir başka deyişle suç işlediği şüphesiyle hakkında muhakeme yapılan sanık hakkında mahkemece mahkûmiyet kararı verilmiş ancak kararın sonuç doğurması sanığın belirli süre bazı yükümlülükleri yerine getirmesi şartıyla geri bırakılmıştır. Söz konusu sürelerde, aşağıdaki şartları yerine getiren sanık hakkında mahkemece düşme kararı verilir. Bu anlamda hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesi, sanığa hukuk sisteminin tanıdığı önemli bir imkândır.
Yazı İçeriği
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı hangi suçlarda verilebilir?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler aşağıdaki suç ve fiillerde uygulanmaz. Bunun dışındaki bütün suçlarda, şikâyete bağlı veya resen harekete geçilen suç olmasının önemi olmaksızın, uygulanır.
- Anayasanın 174 üncü maddesinde koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlar,
- 03.2008 tarihinden itibaren, 477 Sayılı Disiplin Mahkemeleri Kanunu kapsamında işlenen suçlar,
- Disiplin veya tazyik cezası gerektiren hallerde( örneğin; ödeme şartının ihlali suçunda, duruşma düzenini bozacak davranışlarda bulunulan hallerde verilen cezalarda vs.),
- 5941 sayılı Çek Kanununun 5. Maddesinin onuncu fıkrası gereğince karşılıksız çek düzenleme suçu kapsamında,
- İmar kirliliğine neden olma suçu (TCK m. 184)
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesinin şartları nelerdir?
- Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda mahkemece hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası olmalıdır. Burada suçun kasten veya taksirle işlenmesi önemli değildir. Mahkemece sanığa verilen sonuç hapis cezasının iki yılın üzerinde olması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Yine, adli para cezasının miktarının fazla olması hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine engel değildir.
- Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması gerekir. Bu kapsamda sanığın suç konusu eylemi gerçekleştirdiği tarihte, doğrudan veya olası kastla işlenmesi hali fark etmeksizin, hakkında kasten bir suçu işlediği gerekçesi ile kesinleşmiş bir mahkûmiyet kararı bulunmaması durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir.
- Sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesini kabul etmesi gerekmektedir. Sanık HAGB kararı verilmesini istemediği takdirde mahkemece HAGB kararı verilemez. Muhakeme sürecinde mahkemelerce, sanığa hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini kabul edip etmediğinin sorulacağı aşama adil yargılanma hakkı kapsamında büyük önem arz etmektedir. Karar verilmeden önce sanığa HAGB kararını kabul edip etmediğinin sorulması, mahkemede sanığın suçu işlediği yönünde bir kanaat oluşturabileceği ihtimaline binaen, daha delillerin tartışılması aşamasına geçilmeden mahkemece bu soru sanığa yöneltilmelidir. Sanık kürsüsünde bulunan kişi, kendisine atılı fiil kapsamında yapılan muhakemenin her aşamasında bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, hakkında hüküm kurulacağına emin olmalıdır.
- Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekir. Burada söz konusu zarar; maddi zarardır. Ceza muhakemesi kapsamında sanığın; mağdurun maddi zararını gidermesi yeterlidir. Diğer zararların ( manevi vs.) sanık tarafından giderilmediği gerekçesi ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmaması mümkün değildir. Mağdur, maddi zarar haricindeki zararlarını, hukuk davası açarak talep edebilecektir.
- Son olarak Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması gerekmektedir.
Sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul etmesi halinde, bu kabul sanığın atılı suçu işlediği anlamına mı gelir?
Kanun koyucu, bireylere belirli şartların varlığı halinde, gerçekleştirdikleri hukuka aykırı davranışların herhangi bir hukuki sonuç doğurmaması imkânı tanımıştır. Burada sanık yasal hakkını kullanarak HAGB hükümlerinin uygulanmasına rıza göstermiştir. “Kişi madem suçsuzsa neden hakkında hükmün açıklanmasına karar verilmesi kararı verilmesini kabul ediyor?” gibi bir bakış açısıyla; rasyonel ve hukuka uygun bir sonuç ortaya çıkmayacaktır. Uygulamada da görüleceği üzere, yargılama süreci uzun ve belirsiz bir süreçtir. Kişiler sonucu riske etmemek ya da sadece kanunun kendilerine tanıdığı imkânlardan faydalanmak amacıyla bu müesseseden yararlanmak isteyebilirler. Zira HAGB kararı verilmesi halinde sanık hakkında herhangi bir kısıtlayıcı veya sınırlandırıcı bir hukuki, cezai bir sonuç meydana gelmemektedir. Bu nedenle sanığın ceza muhakemesi bağlamında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul etmesi hiçbir şekilde kendisine yüklenen fiilleri gerçekleştirdiği anlamına gelmemelidir.
Mağdurun zararını gidermek istiyorum ancak mağdur zararının giderilmesini istemiyor. Bu durumda hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinden yararlanabilir miyim?
Sanığın HAGB hükümlerinden yararlanabilmesi için mağdurun tüm maddi zararını gidermesi gerekmektedir. Ancak sanığın, mağdurun zararını gidermek istemesine karşılık mağdurun bunu kabul etmemesi halinde ne yapılacaktır? Burada sanığın, mağdurun zararını gidermek isteğinde samimi olup olmadığı mahkemece resen araştırılmalıdır. Yine mağdurun zararının giderilmesini istememe sebebi de dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda sanığın, mağdurun zararını giderme isteğinde samimi olması ve mağdurun söz konusu zararın giderilmesini istememekte haklı bir nedeninin bulunmaması halinde mahkemece sanık lehine yorum yapılarak yasadaki şartın gerçekleştiği kabul edilmeli ve sanık hakkında HAGB hükümlerinin uygulanabilmesi gerekir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir mi?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşılık, kararın ilgili kişi tarafından duruşmada öğrenilmesinden veya tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde itiraz kanun yoluna başvurulabilir. Yetkili mercii tarafından yapılan itiraz incelemesi kural olarak dosya üzerinden yapılır. Yargıtay’ın son kararları uyarınca; itiraz mercii davanın sübutuna yönelik inceleme de yapabilir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı hüküm niteliği taşımaması sebebiyle istinaf ve temyiz kanun yollarına başvuru yapılamaz.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı adli sicil kaydında görünür mü?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, Adli Sicil Kaydında görünmez. HAGB kararları, ayrı bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, CMK 231.maddesinde belirtilen amaçlar için kullanılabilir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulandığı durumlarda Cezanın Ertelenmesi mümkün müdür?
Açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükümde, mahkûm olunan hapis cezası ertelenemez ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemez. Cezanın ertelenmesi müessesesinde, ortada bir mahkûmiyet kararı vardır. Yani sanık ceza almıştır ve bu karar açıklanmıştır. Ancak yasal şartları oluşması sonucunda cezanın ertelenmesi kararı verilerek, söz konusu cezanın infaz şekli düzenlenmiştir. Bu anlamda cezanın ertelenmesi kararı, sanığa verilen cezanın infaz biçimiyle ilgilidir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının memuriyete etkisi nedir?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yasa koyucu tarafından kişilere tanınmış önemli bir imkândır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen kişi, mahkemece belirlenen denetim koşullarını yerine getirmesi halinde, kişinin hayatında hiçbir olumsuzluk meydana getirmeyecektir. Bu anlamda HAGB kararı kişinin memuriyetine bir etkisi olmayacaktır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi halinde kaç yıl denetim süresi uygulanacaktır? Sanık hakkında uygulanacak tedbirler nelerdir?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde sanık, beş yıl süreyle denetim süresine tâbi tutulur. Çocuklar için bu süre üç yıldır. Bu süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle, sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;
- Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,
- Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
- Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine, karar verilebilir. Denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur.
Denetim süresi içinde sanığın, kasten yeni bir suç işlemediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davrandığı anlaşıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, ilgili mahkemece davanın düşmesi kararı verilir.
Denetim süresi içerisinde sanık tekrardan bir suç işlerse ne olur?
Sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde mahkeme hükmü aynen açıklar. Bu durumda sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmü ertelenemez ve seçenek yaptırımlara çevrilemez. Bu kapsamda; sanığın denetim süresi içerisinde taksirle bir suç işlemesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin ihlal edildiği anlamına gelmez.
Sanığın, belirli süre içerisinde, denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde de mahkeme hükmü aynen açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.
Denetim süresi içerisinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi halinde yine hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı (2. kez Hagb) verilebilir mi?
28.06.2014 tarihinden önce işlenen suçlarda tekrardan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilir. Ancak yapılan yasa değişikliği sonucunda bu tarihten sonra, denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç işlemesi sebebiyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Müessesesi İle İlgili Yargıtay Kararları
“Sanığın sabıkasında görülen ilamın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olması, CMK’nın 231/8. maddesine 6545 sayılı Yasanın 72. maddesiyle “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” cümlesi eklenmiş ise de, adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın, temyize konu suç tarihinin 28/06/2014 tarihli 6545 sayılı Yasa’dan önce olması nedeniyle engel oluşturmaması karşısında; yeniden suç işlemeyeceği kanaati oluştuğundan hapis cezası ertelenen sanık hakkında, hükmün açıklanması kararları olduğundan yasal koşulları oluşmadığı gerekçesi ile ertelemeye göre daha lehe olan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi nedeniyle hükmün BOZULMASINA…” (Yargıtay 4. CD., E. 2018/8497 K. 2021/20445 T. 23.6.2021)
“CMK’nun 231/11. madde ve fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde, mahkemenin hükmü açıklayacağı belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07.03.2017 tarih ve 2015/8-268 Esas – 2017/124 Karar sayılı; 17.01.2017 tarih ve 2015/15-536 Esas-2017/14 Karar sayılı; 01.03.2016 tarihli ve 2015/3-599 Esas- 2016/99 sayılı kararlarında ayrıntıları açıklandığı üzere; hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi durumunda dava zamanaşımı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihte durmaya başlayacaktır.
Kararın kesinleşmesi yoklukta verilenlerin yöntemince tebliğinden, huzurda verilenlerin de usulünce tefhiminden itibaren yasada öngörülen sürede kanun yoluna başvurulmaması ya da başvurulup reddedilmesi durumunda mümkün olacaktır. Bu açıklamalar ışığında, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması için öncelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşmemiş ise, denetim süresi başlamayacak ve sanığın denetim süresi içinde suç işlediğinden de bahsedilemeyecektir.” (Yargıtay 7. CD., E. 2018/12175 K. 2021/3402 T. 8.9.2021)
“5271 sayılı CMK’nin 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca, mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir.
Zarar değil tehlike suçu olması nedeniyle defter ve belgeleri ibraz etmeme neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı halde, engel sabıkası bulunmayan ve takdiri indirim uygulanarak “yargılama sürecindeki pişmanlığı dikkate alınarak” cezası ertelenen sanık hakkında “bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığından” şeklindeki yasal olmayan ve çelişkili gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi yasaya aykırı olup, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA…” (Yargıtay 11. Ceza Dairesi, 24.05.2021 tarihli ve 2021/772 E., 2021/4202 K. sayılı kararı)
“6545 sayılı Kanun’un 72. maddesiyle, CMK’nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin suç tarihi itibariyle yürürlükte olmaması nedeniyle, CMK’nın 231. maddesinin uygulanmasına engel mahkumiyeti bulunmayan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işleyip işlemeyeceği konusunda bir değerlendirme yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden,
“Sanık hakkında daha önceden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar verildiği ve 6545 sayılı yasanın 72. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin sekizinci fıkrasının “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez” şeklinde olduğu anlaşıldığından,” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanıklar … ve … müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.”( Yargıtay 4. CD., E. 2021/4710 K. 2021/20330 T. 22.6.2021)
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararı ile İlgili Sık Sorulan Sorular
HAGB kararı sonucunda kişi 5 yıl içerisinde suç işlerse ne olur?
Sanık hakkında Hagb kararı verildikten sonra bu kararın kesinleşmesi ile 5 yıllık denetim süresi başlayacaktır. Bu beş yıllık denetim süresi içerisinde kişinin yeniden suç işlemesi halinde Hagb bozulmuş olacak ve mahkemece açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanacaktır. Hükmün açıklanması ile kişinin söz konusu mahkumiyet hükmüne karşı istinaf kanun yoluna başvurma imkanı vardır. Ayrıca denetim süresi içerisinde işlediği suç sebebiyle ayrı bir soruşturma yürütülecektir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi halinde 5 yıllık süre ne zaman başlar?
Sanığın yargılama sonucunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı alması halinde; bu karar Hagb kararının kesinleşmesi ile yani 7 günlük itiraz süresinin itiraz edilmeksizin dolmasıyla veya Hagb kararına itiraz edilse dahi bu karara karşı itiraz merciinin red kararı vermesi halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşecektir. Ve 5 yıllık denetim süresi başlayacaktır.
Hagb 5 yıl doldu. Ne yapmalıyım?
Hakkında HAGB verilen sanık; söz konusu 5 yıllık denetim süresinin dolması ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını veren mahkemeye yazılı olarak başvurarak dosyada düşme kararı verilmesini talep etmelidir. Düşme kararının kesinleşmesi ile birlikte sanık sanki daha önceden ilgili suçu işlememiş gibi (hukuki olarak) olacaktır.
Adli para cezalarında Hagb uygulanır mı?
Sanık hakkında adli para cezasına hükmedilmesi halinde de HAGB kararı verilebilecektir.
Hagb GBT’de çıkar mı?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı özel bir sisteme kaydedilir. Ve ilgili soruşturma veya kovuşturma ile bağlantılı olarak hakim ve savcılar tarafından incelenebilir. Bu sebeple Hagb kararı GBT (Genel Bilgi Toplama Sistemi)’de görünmeyecektir.
Av. Oktay Altunkaya