Ceza Hukukunda Etkin Pişmanlık Nedir?
Etkin pişmanlık müessesesi ile; kişilerin çeşitli suç konusu davranış ve eylemleri gerçekleştirmelerinin ardından, yasa koyucunun düzenlediği belirli suç tipleri ile sınırlı olmak kaydıyla, suçu işleyen kişinin ilgili hukuka aykırı fiili gerçekleştirmesinden dolayı faal olarak nedamet duymasına bağlı olarak mağdurun zararını gidermesi, resmi makamlara somut vakıadaki suç konusu eylemlerle ilgili bilgiler vermesi ve yardımda bulunmaya çalışması gibi yasada belirtilen davranışları gerçekleştirmesi sonucunda; alacağı sonuç cezada somut dosya bağlamında değişiklik göstermek üzere belirli oranlarda indirim yapılabileceği gibi kişiye ceza verilmemesi de mümkündür.
Yazı İçeriği
Bu anlamda; kanun koyucu tarafından somut dosyada maddi gerçeğe daha kısa bir sürede ulaşılabilmesini sağlayarak yargıdaki iş yükünün azaltılması, mağdurun veya suçtan zarar görenin zararının ceza muhakemesi kapsamında giderilebilmesi, suç konusu fiili gerçekleştiren kişi hakkında cezaya hükmolunması ve bu cezanın infaz edilmesi sonucunda failde oluşması beklenen etki ile neticelerin bazı hallerde etkin pişmanlık kurumu uygulanarak da dolaylı olarak ulaşılabileceği, ayrıca suçu işleyen kişinin belirli hallerde söz konusu fiili gerçekleştirdikten sonra pişman olması sonucunda bazı suçlarda faile yasal olarak hak ve imkanlar tanınması gerektiği gibi düşünce ve amaçlarla söz konusu düzenleme ceza hukuku sistematiği içerisine dahil edilmiştir.
Belirtmemiz gerekirse; Çek Kanunu, Kaçakçılık Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Bankacılık Kanunu gibi diğer yasalarda da etkin pişmanlık ile ilgili hükümler bulunmaktadır. Etkin pişmanlık ile ilgili olarak aşağıda belirtilen genel koşullar, özel olarak düzenlenen diğer kanunlar kapsamında da uygulanabilecektir.
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmenin şartları nelerdir?
İlk olarak somut vakıada etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için yasa koyucunun ilgili suçta belirli şartların gerçekleştirilmesi ile birlikte kişinin etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabileceğine ilişkin bir kanuni düzenleme yapması gerekir. Yani örneğin hırsızlık suçunu işleyen bir kişi, mağdurun zararını gidermesi ile birlikte hakkında verilecek sonuç cezada yasada belirlenen oranda indirim yapılacaktır. Ancak basit kasten yaralama suçunda, suçu işleyen kişinin olaydan sonra pişman olarak mağdurun hastane masrafı, maddi ve manevi vs. zararlarını karşılamış olsa dahi hakkında yapılan yargılama sonucunda etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanamayacaktır. Bu halde sanık sadece somut olaya göre TCK m. 62 uyarınca takdiri indirim sebeplerinden yararlanabilecektir.
Fail tarafından gerçekleştirilen suç konusu eylem ile birlikte suçun tamamlanmış olması gerekmektedir. Bilindiği üzere suç konusu fiilin gerçekleştirilme süreci sırasıyla; düşünme, hazırlık, icra ve tamamlama safhalarından oluşmaktadır. Kişinin bir suç işlediği sebebiyle cezalandırılabilmesi için kural olarak bu safhalardan en azından icra safhasına ulaşmış olması gerekmektedir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun sistematiğinde etkin pişmanlık hükümlerinden kişilerin yararlanabilmesi için söz konusu gerçekleştirilen fiil ile suçun tamamlanmış olması gerekir. Yani ilgili suç tamamlandıktan sonra, kişi yasada belirtilen şartları yerine getirmesi halinde ceza indiriminden yararlanabilecektir. Objektif olarak suç tamamlanmadıkça etkin pişmanlık hükümleri uygulanamaz. Bu durumda TCK’nın 36. maddesinde düzenlenen “Gönüllü Vazgeçme” müessesesinin uygulanması gündeme gelebilecektir.
Etkin pişmanlık hükümlerinin somut dosyada uygulanabilmesi için suçu işleyenin aktif ve iradi olarak bir tutum sergileyerek gerçekleştirdiği hukuka aykırı eylem dolayısıyla pişman olduğunu ifade etmelidir. Burada kişinin pişman olduğunu aktarmaya çalışması kendi iradesiyle ve özgürce bizzat karar verdiği bir davranış olmalıdır. Yine failden burada faal bir tutum göstermesi de beklenmektedir. Bir başka deyişle, gerçekleştirdiği fiil sonucunda meydana gelen zararı, diğer bazı oluşabilecek etkileri giderebilmek ve engelleyebilmek amacıyla etkin çaba göstermelidir. Burada suç işlediği iddia edilen kişinin pişman olması ile ilgili samimi olması şartı aranmamaktadır. Çünkü kişilerin iç dünyasını araştırmak ve bilmek çoğu zaman mümkün değildir. Bu anlamda suçu işleyenin dışa yönelik davranış ve fiillerinden bir tespit yapılacaktır. Kişinin pişmanlık gösterirken elbette doğrudan veya dolaylı olarak da olsa amaçlarından birisi de cezalandırılmamaktır. Ancak bu durum da normaldir. Burada suçu işleyende cezalandırılmama amacının yanında gerçekleştirdiği fiilin yanlış olduğunu anlaması yeterli olacaktır.
Ve son olarak kişinin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için gerçekleştirdiği davranış ve bu aktif tutumun muhakemenin belli bir aşamasına kadar gerçekleştirmesi gerekmektedir. Etkin pişmanlık hükümlerinin düzenlendiği suç tiplerinde farklı koşullar belirlenmiştir. Ancak kişinin suç konusu fiili gerçekleştirdikten sonra ne kadar kısa bir sürede aktif bir pişmanlık gösterdiği görülürse yasanın kendisine tanıdığı ceza indirimi de o kadar fazla olacaktır. Kanun koyucu burada soruşturma evresine kadar veya kovuşturma evresinde pişmanlık göstermesi gibi ölçütler belirlemiştir. Bu bağlamda kişinin ilgili yasa maddesinin öngördüğü sürede bu davranış ve tutumu göstermesi gerekir. Aksi halde etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmesi mümkün olmayacaktır. Yine bazı suç tiplerinde yasa koyucu, etkin pişmanlık müessesinin uygulanabilmesi için gerekli olan genel şartların yanında özel bazı ön şartların mevcut olmasını da istemektedir. Örneğin; Para ve kıymetli damgada sahtecilik suçunda kişinin etkin pişmanlık kurumundan yararlanabilmesi için bu para veya kıymetli damgaları “tedavüle koymaması (piyasaya girmemesi)” ön şartı belirlenmiştir. Kişi söz konusu para veya kıymetli damgaları tedavüle girmesini sağlamışsa artık etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi mümkün değildir.
Hangi suçlarda etkin pişmanlık müessesesi uygulanabilir?
Organ veya doku ticareti suçunda etkin pişmanlık(TCK m.93)
Organ veya dokularını satan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce durumu merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz. Bu suç haber alındıktan sonra, organ veya dokularını satan kişi, gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve diğer suçluların yakalanmasına hizmet ve yardım ederse; hakkında verilecek cezanın, yardımın niteliğine göre, dörtte birden yarısına kadarı indirilir.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda etkin pişmanlık (TCK m.110)
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işleyen kişi, bu suç nedeniyle soruşturmaya başlanmadan önce mağdurun şahsına zararı dokunmaksızın, onu kendiliğinden güvenli bir yerde serbest bırakacak olursa cezanın üçte ikisine kadarı indirilir.
Hırsızlık, yağma, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs suçlarında etkin pişmanlık (TCK m.168)
Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflâs, taksirli iflâs suçları tamamlandıktan sonra ve fakat bu nedenle hakkında kovuşturma başlamadan önce, failin, azmettirenin veya yardım edenin bizzat pişmanlık göstererek mağdurun uğradığı zararı aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen gidermesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadarı indirilir. Etkin pişmanlığın kovuşturma başladıktan sonra ve fakat hüküm verilmezden önce gösterilmesi halinde, verilecek cezanın yarısına kadarı indirilir.
Yağma suçundan dolayı etkin pişmanlık gösteren kişiye verilecek cezanın, birinci fıkraya giren hallerde yarısına, ikinci fıkraya giren hallerde üçte birine kadarı indirilir. Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.
Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.
Hırsızlık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık gibi malvarlığına yönelik suçlarda yasa koyucu etkin pişmanlık hükümlerine ek olarak bu suçlarda akrabalık gibi özel durumların bulunması halinde kişiye ceza verilmemesine veya verilecek cezada indirim yapılması gerektiğini belirtmiştir. Bu haller; haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin, üstsoy veya altsoyunun veya bu derecede kayın hısımlarından birinin veya evlat edinen veya evlatlığın, aynı konutta beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına olarak işlenmesi halinde, ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmaz. Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu ile Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçlarında etkin pişmanlık (TCK m.192)
Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.
Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz. Bu durumda kamu görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının TCK’nın 279 uncu ve 280 inci maddeler uyarınca suçu bildirme yükümlülüğü doğmaz.
Parada Sahtecilik Ve Kıymetli Damgada Sahtecilik Suçlarında Etkin Pişmanlık (TCK m.201)
Sahte olarak para veya kıymetli damga üreten, ülkeye sokan, nakleden, muhafaza eden veya kabul eden kişi, bu para veya kıymetli damgaları tedavüle koymadan ve resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve sahte olarak üretilen para veya kıymetli damgaların üretildiği veya saklandığı yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını ve sahte olarak üretilen para veya kıymetli damgaların ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz. Sahte para veya kıymetli damga üretiminde kullanılan alet ve malzemeyi izinsiz olarak üreten, ülkeye sokan, satan, devreden, satın alan, kabul eden veya muhafaza eden kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve bu malzemenin üretildiği veya saklandığı yerleri ilgili makama haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını ve bu malzemenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.
Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma Suçunda Etkin Pişmanlık (TCK m.221)
Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçu nedeniyle soruşturmaya başlanmadan ve örgütün amacı doğrultusunda suç işlenmeden önce, örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağılmasını sağlayan kurucu veya yöneticiler hakkında cezaya hükmolunmaz. Örgüt üyesinin, örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeksizin, gönüllü olarak örgütten ayrıldığını ilgili makamlara bildirmesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz. Örgütün faaliyeti çerçevesinde herhangi bir suçun işlenişine iştirak etmeden yakalanan örgüt üyesinin, pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermesi halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz. Suç işlemek amacıyla örgüt kuran, yöneten veya örgüte üye olan ya da üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen veya örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, gönüllü olarak teslim olup, örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde, hakkında örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Kişinin bu bilgileri yakalandıktan sonra vermesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı verilecek cezada üçte birden dörtte üçe kadar indirim yapılır. Etkin pişmanlıktan yararlanan kişiler hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunur. Denetimli serbestlik tedbirinin süresi üç yıla kadar uzatılabilir. Kişi hakkında, bu maddedeki etkin pişmanlık hükümleri birden fazla uygulanmaz.
Banka Veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması Suçunda Etkin Pişmanlık (TCK m.245)
Başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimse, kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlarsa, üç yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu kapsamdaki fiillerle ilgili olarak bu TCK’nın malvarlığına karşı suçlara ilişkin etkin pişmanlık hükümleri uygulanır. Buna göre kişinin kovuşturma evresi başlamadan önce mağdurun zararını gidermesi halinde verilecek cezada ⅔ indirim yapılacaktır. Ancak kişi, somut dosyada mağdurun zararını kovuşturma evresinde ve hüküm verilmeden önce gidermesi durumunda cezada ½ indirim yapılabilecektir.
Zimmet Suçunda Etkin Pişmanlık (TCK m.247)
Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi indirilir. Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen malın aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın yarısı indirilir. Etkin pişmanlığın hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte biri indirilir.
İrtikap Suçunda Ceza İndirimi (TCK m.250)
İrtikap bir kamu görevlisinin, görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi zorlaması davranışıdır. Buna göre Ceza Kanunumuzda sanığa; irtikap edilen menfaatin değeri ve mağdurun ekonomik durumu göz önünde bulundurularak verilecek cezanın yarısına kadar indirilebileceği belirtilmiştir.
Rüşvet Suçunda Etkin Pişmanlık (TCK m.254)
Rüşvet alan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, rüşvet konusu şeyi soruşturmaya yetkili makamlara aynen teslim etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Rüşvet alma konusunda başkasıyla anlaşan kamu görevlisinin durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce durumu yetkili makamlara haber vermesi halinde de hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz. Rüşvet veren veya bu konuda kamu görevlisiyle anlaşmaya varan kişinin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında rüşvet suçundan dolayı cezaya hükmolunmaz. Rüşvet suçuna iştirak eden diğer kişilerin, durum resmi makamlarca öğrenilmeden önce, pişmanlık duyarak durumdan yetkili makamları haberdar etmesi halinde, hakkında bu suçtan dolayı cezaya hükmolunmaz. Bu madde hükümleri, yabancı kamu görevlilerine rüşvet veren kişilere uygulanmaz.
İftira Suçunda Etkin Pişmanlık (TCK m.269)
İftira edenin, mağdur hakkında adlî veya idari soruşturma başlamadan önce, iftirasından dönmesi halinde, hakkında iftira suçundan dolayı verilecek cezanın beşte dördü indirilir. Mağdur hakkında kovuşturma başlamadan önce iftiradan dönme halinde, iftira suçundan dolayı verilecek cezanın dörtte üçü indirilir. Etkin pişmanlığın;
a) Mağdur hakkında hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisi,
b) Mağdurun mahkûmiyetinden sonra gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın yarısı,
c) Hükmolunan cezanın infazına başlanması halinde, verilecek cezanın üçte biri indirilebilir.
İftiranın konusunu oluşturan münhasıran idari yaptırım uygulanmasını gerektiren fiil dolayısıyla; idari yaptırıma karar verilmeden önce etkin pişmanlıkta bulunulması halinde, verilecek cezanın yarısı, idari yaptırım uygulandıktan sonra etkin pişmanlıkta bulunulması halinde, verilecek cezanın üçte biri indirilebilir. Basın ve yayın yoluyla yapılan iftiradan dolayı etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanılabilmesi için, bunun aynı yöntemle yayınlanması gerekir.
Yalan Tanıklık Yapma Suçunda Etkin Pişmanlık (TCK m.274)
Tanığın somut olay kapsamında doğruları söyleme yükümlülüğü vardır. Buna göre; yalan tanıklık yapan kişi cezalandırılır. Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verilmeden veya hükümden önce gerçeğin söylenmesi halinde, cezaya hükmolunmaz. Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında bir hak kısıtlamasını veya yoksunluğunu sonuçlayacak nitelikte karar verildikten sonra ve fakat hükümden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisinden yarısına kadarı indirilebilir. Aleyhine tanıklık yapılan kişi hakkında verilen mahkûmiyet kararı kesinleşmeden önce gerçeğin söylenmesi halinde, verilecek cezanın yarısından üçte birine kadarı indirilebilir.
Yalan tanıklık suçunda tanığa ilişkin özel hallerin bulunması durumunda verilecek cezada indirim veya ceza verilmemesi hususu TCK’nın 273. maddesinde düzenlenmiştir. Bu bağlamda kişinin; kendisinin, üstsoy, altsoy, eş veya kardeşinin soruşturma ve kovuşturmaya uğramasına neden olabilecek bir hususla ilgili olarak yalan tanıklıkta bulunması veya tanıklıktan çekinme hakkı olmasına rağmen, bu hakkı kendisine hatırlatılmadan gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapması halinde verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.
Hükümlü veya Tutuklunun Kaçması Suçunda Etkin Pişmanlık (TCK m.293)
Tutuklu veya hükümlünün, kaçtıktan sonra etkin pişmanlık göstererek kendiliğinden teslim olması halinde, kaçtığı günden itibaren teslimin gerçekleştiği güne kadar geçen süre dikkate alınarak, verilecek cezanın altıda beşinden altıda birine kadarı indirilir. Ancak, kaçma süresinin altı ayı geçmesi halinde cezada indirim yapılmaz.
Sanık kanun yolu aşamasında (istinaf, temyiz) etkin pişmanlıktan yararlanabilir mi?
Etkin pişmanlık ile ilgili kanun maddelerinde bu durum “hükümden önce” denilmek suretiyle açıklanmıştır. Ancak bu hükmün ilk derece mahkemesinde verilecek olan nihai karar mı yoksa kanun yollarında verilecek olan hüküm mü olduğu belirtilmemiştir. Bu sebeple bu hususta doktrin ve Yargıtay uygulamasında farklı görüşler mevcuttur. Ancak baskın olan görüşe göre yasa maddesinde belirtilen hükümden, ilk derece mahkemesinin verdiği hükmün kastedildiği, bu anlamda dosyanın kanun yolu aşamasındayken veya daha sonra ilk derece mahkemesine bozularak tekrar gelmesi durumunda etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasının hakkın kötüye kullanılması olabileceği gerekçesiyle sanığın ancak ilk hükme kadar etkin pişmanlıktan yararlanabileceği belirtilmiştir.
Adli sicil veya arşiv kaydı bulunan kişiler etkin pişmanlıktan yararlanabilir mi?
Kişinin daha önceden suç işlemesi veya adli sicil/arşiv kaydının bulunması etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmasına engel değildir. Dolayısıyla kişi sabıka kaydı bulunsa bile etkin pişmanlık hükümlerinden ilgili suç kapsamında yasadaki koşulları sağlaması kaydıyla yararlanabilir.
Ceza Hukukunda Etkin Pişmanlık ile İlgili Yargıtay Kararları
“..Sanık K2 ‘in yargılama aşamasında mahkeme huzurunda daha önce savcılık ve kollukta verdiği ifadelerinden döndüğü iddiasıyla hakkında TCK 221/4-son cümlesi maddesi gereğince haklarında ceza indirimi uygulanması gerekirken yasal ve kanunun düzenleniş sistemine uygun olmayan gerekçe ile uygulanmaması suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi ve Daireninde bu yasal olmayan gerekçeyi uygun görmesinden mütevellit heyetle aramızda uyuşmazlık bulunduğundan bu karşı oy kaleme alınmıştır…. Sonuç olarak, sanık K2 ‘ın; Mahkemenin, gerekçeli kararında esas olarak kollukta ve savcılıkta etkin pişmanlık hakkını kullanan K2 ‘ın kendi konumu ve diğer örgüt üyeleri hakkında terör örgütünün bölge yapılanmasındaki konumları işledikleri suçları ve bu suçların delillerle ilgili verdiği bilgiler esas alınarak teşhis ettiği 29 kişi hakkında yürütülen soruşturma kapsamında bu kişilerin terör örgütüyle bağlantılı kişiler olduğu tespit edildiği, verdiği bilgilere dayanılarak suçun aydınlatıldığı, dolayısıyla sanığın verdiği bilgilerin elverişli ve kanunun aradığı anlamındaki bilgi olduğu suçun aydınlatılmasında ve suçlunun cezalandırılmasında kullanıldığı tespit edilmesine rağmen sanığın içinde bulunduğu konum, yer ve ortam itibariyle yargılama aşamasında vazgeçmesi hakkında TCK 221/4. maddesinde yer alan etkin pişmanlık halinin uygulamasına engel bir durum değildir. Nitekim TCK 221/3. maddesinde yer alan etkin pişmanlık halinin uygulanması şartlarından biri “pişmanlık duyarak örgütün dağılmasını veya mensuplarının yakalanmasını sağlamaya elverişli bilgi vermek” olduğu halde kanun koyucu TCK 221/4. fıkranın 2. cümlesindeki pişmanlık halinin uygulanması şartları arasında sadece “failin örgüt yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermek” şartını aradığı gerekçe ve kanun metninde belirtmiştir. Kanun koyucu esas itibariyle TCK 221. maddenin 1, 2, 3, 4/1 cümle maddelerinde cezasızlık hali öngörerek etkin pişmanlığın şart koştuğu halde 221/4 -2. cümlede ise sadece failin örgüt yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar hakkında elverişli bilgi vermesini yeterli şart koşarak bilgi kanalının kapatılmaması ve örgüt ve mensuplarıyla etkin bir mücadele yolunu amaçlamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması (TCK 221/4-2) gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.” (Yargıtay 16. CD., E. 2018/469 K. 2018/2048 T. 19.06.2018)
“..Soruşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını isteyen, bu bağlamda kendisinin kod adını, örgütle irtibatlı olduğunu düşündüğü yaklaşık on altı kişinin ismini ve bazılarının örgüt içinde kullandığı kod isimlerini bildirmek suretiyle örgüt içerisindeki konum ve faaliyetlerine uygun olarak etraflıca bilgi veren ve suçun aydınlatılmasına katkıda bulunduğu anlaşılan ancak tahliye edilmeyip tutuklanması sebebiyle kovuşturma aşamasında verdiği bilgilerden döndüğünü belirten ve müdafii vasıtasıyla dosyaya sunulan 22.02.2019 tarihli temyiz dilekçesinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması yönündeki talebini yineleyen sanığın, duruşmaya çağrılıp etkin pişmanlık kapsamında yeniden ifadesi alınarak soruşturma kapsamındaki ifadesini kabul etmesi durumunda hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmesi lüzumu, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebepten dolayı hükmün CMK’nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Antalya 9. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” (Yargıtay 16. CD., E. 2019/3704 K. 2019/6183 T. 16.10.2019)
“Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasadışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır. TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır.
Sanığın yakalandıktan sonra kendisine bylock yükleyen şahsı belirtip örgütle irtibatlı kişiler hakkında bilgi verdiği ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini belirtmesi karşısında; Silahlı terör örgütüne üye olduğu ve TCK’nın 221/4-2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı anlaşılan sanığın incelenen dosya kapsamı ve delillere göre, yakalandıktan sonra yargılama aşamasında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla, örgütün yapısı, faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili verdiği bilgilerin, örgütteki konumu ve faaliyetleri de nazara alındığında, niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere faydalılık derecesi ve yargılama sürecinde etkin pişmanlıkta bulunulan aşama gözetildiğinde, dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun bir indirim yapılması gerekirken yetersiz gerekçeyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığının kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, verilen ceza miktarı ile tutuklulukta geçirilen süre ve mevcut delil durumu dikkate alınarak tahliye talebinin reddine, 07.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” (Yargıtay 16. CD., E. 2018/5349 K. 2019/928 T. 7.2.2019)
“Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Sanıkların gece vakti mağdurun 110,00 TL parasını zorla aldıkları olayda; mağdurun 30.12.2016 günlü oturumda; “Karşılıklı kavga sırasında telefonum kırılmıştı. Sanıklar bu zararımı karşıladılar. Benden para aldıklarını hatırlamıyorum. Bu nedenle herhangi bir alacağım yoktur. Haklarında etkin pişmanlık hükümleri uygulanmasına muvafakat ediyorum.” şeklinde açıklaması dikkate alındığında; Öncelikle, sanıkların zararın giderilmesi yönünde bir iradeyi ortaya koyup koymadıkları ve/veya nedametin ne şekilde yansıtıldığı duraksamasız olarak saptandıktan sonra etkin pişmanlık hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, yasaya yanlış anlam yüklenerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, o Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5271 sayılı CMK’nın 304/2. maddesi uyarına yeniden incelenmek ve hüküm verilmek üzere dosyanın Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine, 21.06.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.” (Yargıtay 6. CD., E. 2020/11516 K. 2021/11908 T. 21.6.2021)
Av. Oktay Altunkaya